DİRVAS

Akif; merhametin, şefkatin, heyecanın, hüznün ve sevginin şairidir. İnsana ait ruh kıvrımları onun şiirlerinde ünlü bir ressamın tablosu gibi canlıdır. İyi bir gözlemci, güçlü bir yazardır. Ancak o tevazuu elden hiç bırakmaz.

İnsan bazen güzel bir dize, bazen hoş bir seda, bazen sessiz bir bakıştır. Her insanın bir şiiri yoktur ancak bir hikâyesi mutlaka vardır. Akif’in hayatı,  eserleri kadar etkili bir hikâyedir. Her adımında silinmez bir iz, her dizesinde sessiz bir çığlık yatar.

Çocuklar ninnilerle uyur, hikâyelerle büyür. Akif; Batı edebiyatından Alexandre Dumas Fils’le Doğu edebiyatından Sadi arasında birçok hikaye yazarını yakından tanımış, küçük yaşlarda birçok yazarın hikayelerini hazmetmiş iyi bir okurdur.

Akif”e, manzum hikayeci; Safahat’a bir devrin romanı dense yeridir. Safahattaki onlarca hikayesinde farklı bakış açıları, gerçekçi gözlemleri, ironik anlatımıyla adeta okuyucuyu büyüler. Fatih Camii isimli eserinde çocukluk anılarına döner. Babasıyla ve kız kardeşiyle Camii’ye gidip orada yaptığı yaramazlıkları dile getirir. Hasta hikâyesinde yaşanmış bir olayı canlı bir biçimde resmeder. Küfe’de hamal babasının hıncını küfeye tekme atarak göstermeye çalışan çocuğun trajik halini gözler önüne serer. Hasır’da bir sergiyi kişileştirir, onun gözünden hayata bakar. Bayram şiirinde Fatih’te bayramın nasıl geçtiğini ve dönemin mahalle kültürünü iliklerimize kadar bize yaşatır. Seyfi Baba’da, ihtiyar bir yaşlının yardıma koşan şairin gözlemleri bizi duygu denizinde yüzdürür. Birbirinden güzel ve traji-komik hikâyeleri safahatta ilmek ilmek dokur Akif… Her hikâye bir ömür sunar okuruna;  her şiiri bir ders, bir hisse verir bize.

Akif’in hayatında hikâye önemli bir tutar. Akif bunu düzyazının geniş imkânlarıyla değil, nazmın sınırlı olanaklarıyla gerçekleştirir. Akif tasvirde ustadır. Kelimelerle resim yapar. Anlatımı o denli renklidir ki olaylar tiyatro sahnesinden izlercesine hafızanızda canlanır. Sadece Safahat’tan bu hikâyeleri derleyip toparlayarak bir Akif’i tanıtmak ve Safahat’ı sevdirmek adına bir kitap çıkarılabilir. Safahat’tan belli şiirler seçilerek gençler için bir seçki de oluşturulup adına Gençler için Safahat’a yazılabilir.

Akif ve gençlik denilince akla birçok şiir gelir. Bu gençlerden hangisini takip etseniz sizi vefa, sadakat, doğruluk, dakiklik duraklarına taşır. Daha öncede Akif hakkında roman, deneme ve tiyatro yazan Aziz ERDOĞAN da örnek bir genci hikayesine taşıyor. Safahat’ı her okuduğunda yenilendiği ifade eden yazar, Safahat’ta bir gençle tanıştım. O gencin hiş tereddüt etmeden peşine takıldım. Kim diye sormadan söyleyeyim: Dirvas…

Dirvas, Asım’ın neslinin güzel ve somut örneğidir. Dirvas kendine verilen görevi layıkıyla yapan, hakkı ve hakikati hiçbir güce boyun eğmeden dile getiren duyarlı, karakterli, özü sağlam, sözü sağlam bir gençtir. Üzerine düşen ne varsa yapmak için can atar. Akif bu şiirinde örnek ve öncü bir genç nasıl olmalıdır bize güzel güzel anlatır. Ben de bu güzelliği özümseyince Dirvas gözümde kitaplaştı. Dirvas kitap gibi gençlerin hikâyesidir.  

Öyle bir genç ki karşısındaki varlık ve otorite sahibi bir yöneticiye: "Nerden buldun bu ihtişamı? Halkın mı, senin mi, Halık'ın mı?" soruyar.

Kısacası, Dirvas, İstiklal Marşı'nın kabulünün yüzüncü yılında memleket ve millet sevdasıyla yola çıkan bir neslin hikayesi...Dirvas, "Kim var?" denildiğinde ardına bakmadan "Ben varım." diyen gençlerin ölümsüz nidası...

Dirvas, mazlumların kabul olan duasıdır.

Dirvas, Asım’ın neslinin güzel ve somut örneğidir.

Dirvas kendine verilen görevi layıkıyla yapan, hakkı ve hakikati hiçbir güce boyun eğmeden dile getiren duyarlı, karakterli, özü sağlam, sözü sağlam bir gençtir. Üzerine düşen ne varsa yapmak için can atar. Akif, bu şiirinde örnek ve öncü bir genç nasıl olmalıdır bize güzel güzel anlatır.

Her devirde cesur yürek dirvaslara ihtiyaç var...

Dirvas, hikaye içinde hikaye anlatımı olarak bilinen çerçeve hikayecilik tekniğinin kullanıldığı sürükleyici bir eserdir.

Kitapta, kahramanımızın “Safahat” ta yer alan Küfe, Seyfi Baba, Kocakarı ile Ömer, Hasta, Köy Hayatı, Mahalle Kahvesi, Azim, Kır Ağası ve Dirvas şiirleriyle tanışma yolculuğu ve bu yolculukta kazandığı değerler anlatılmaktadır.

Dirvas’ın okuma merakına eşlik etmek, kelime hazinenizi ve öğrenme azminizi güçlendirmek ve iyi bir arkadaşla buluşmak isteyenleri sarıp sarmalayan eser adından söz ettirecek güzellikte…

- Öğretmenim, Akif nereden biliyordu savaşın kazanılacağını da savaş devam ederken İstiklal Marşı’nı yazdı?

- Dirvas, sen önce adının anlamını söyle.

- ……………(?)

Dirvas’ın bu soruya cevap ararken “Safahat” ile tanışmasının sebebi ne olabilir acaba?

Dirvas, bu sorunun cevabını bulduğunda omuzlarında hissettiği sorumluluğu taşıyabilecek mi sizce?

Peki, Dirvas bu yolculuğunun sonunda belki de yeni bir yolculuğun başlangıcında Fatma Öğretmen’i niçin ağlatmış olabilir?

Bu soruların cevabı ve Dirvasların çoğalması için “Dirvas” sizi bekliyor...