Şebeke saati tıkır tıkır işliyor...
Kenarda durunca görüyorsunuz. İçinde olanlar ise "ceza sömürgesi"nin gönüllü kulları oldukları için, yüzlerinden insana mahsus izler silinmiştir. Nasıl bir yüz? Üç ana uzuvları satıhta bir noktaya dönüşmüş; çehreleri kusursuz yuvarlak? Bu garip uzaylılar, bir zamanlar insandı.
Masanın etrafındalar bir ayinin ortasındalar; paganistik bir kabile ayini gibi. O an içlerinden biri seçiliyor ve masaya bağlıyorlar. Noktaya dönüşmüş ağzından fındık fıstık sokuyorlar. Seçilen ise işkencenin farkında olmadan keyf aldığını bildiren sesler çıkarıyor. İşkence altında olduğunu hissetmeleri için gerekli olan ?öte inancı? bunlarda yoktur. Öteye inanmayışları insanlıktan çıkmalarının ana sebebidir. Her şeyleri bu boyutlarını kaybetmiş dünya içindir. Bu dünyada sahip oldukları ufacık mekânları, sıcacık koltukları onlara kocaman bir gezegen gibi gözüküyor.
Şehir halkı alkışlarla bu gösteriyi seyrediyor. Bir pop şarkıcısına elini değdirmek için çırpınan müzikhol meczuplarından hiçbir farkları yoktur.
Şebeke saati işliyor ama kaçak işliyor. Görevliler, bu kaçak işleyen saate dokunmuyor. Çünkü şebekenin başında ceza sömürgesinin en kuvvetli bakanlarından biri vardır. Ayin, aslında yukarıdan aşağıya örgütlenmiş paganistik bir dinin taşraya düşen törenidir. Bu dinin iki mabudu vardır: Para ve koltuk? Protestanlıktan paraya tapınmaya geçiş, bu yeni dine nazaran daha masumdur. Paralel Din dedikleri ve bugün terörle de bütünleşen örgütün gerçek alt yapısı göründüğünden daha geniş bir satıhtadır. Paralel Din´i besleyen bataklık, ülkenin her yanını saran ve İslam´ın istismarıyla beslenen tekmil sahtekârlardır. Kabilelerine tapınmak son vardıkları noktadır ve bu nokta onları ?Amerikan Mehdisi?ne sıkı sıkıya bağlar.
15 Temmuz, ellerinde patlamasaydı şu olacaktı: Şimdi şehitlere sahte ağıtlar yakarak şebekelerini sağlama almaya ve sürdürmeye çalışan namussuzlar şehrin bütün makamlarına oturmuş olacaklardı. Eski düzen devam ediyorlar ve bürokrasi ile iç içeler. İmamlıklarını aynıyla sürdürüyorlar. Bylock, kolay harcananların listesidir; bylock içinde adı geçmeyenler nöbeti devralmışlardır. Ayinlerini sürdürüyorlar ve kendilerine tapınmanın zirvesindeler.
Dünya hikâyeleri de olmasa, "la havle" çekmeye bahane bulamayız. Bir dehşet hikâyesi anlatmadım, dehşet içinde de değilim. Çıplak gözle gördüklerimi azıcık şifreli anlatmış olabilirim. ?Geçecek mi?? derseniz, evet geçecek? Meydanda doğaçlama toplananlar, gerçek meydanı er geç ortaya çıkaracaktır. Meydan ortaya çıktığında şebeke saati parça parça olacaktır.
ŞEBEKE SAATİ
Berat Demirci
Yorumlar