Astronomik hareketlerin çok hassas ölçülebildiği bir devirde yaşamaktayız. Bu seviye mümkün imiş demek ki! Daha neler göreceğiz kimbilir; ne mağrurlanmak icap eder ne de hayretten düşmek. “Hayretten düşmek” her insan zararda; hangi sahada olur ise olsun ilim ile iştigal eden ise külliyen hüsrandadır. Zamanı da kendi hayatımızı tanzim kastıyla güneşin, ayın ve sair gök sakinlerinin istikrarlı hareketlerine nisbetle beşerileştiririz. Buna da muaşeret dersek münasip olabilir ve sakinlerle adeta aramızda komşuluk ilişkisi gibi bir bağ oluşur; bence öyle.

Ramazan’ın ne zaman başlayacağı, ne zaman biteceği eskiden tecrübî bilgilerle tayin edilirdi. Güneşin, ayın ve ilgili sair sema sakinlerinin hareketleri takip edilerek, takvim haline getirilirdi. Bizim için “ibadet takvimi” oluştun geünler, geceler ve saatler de aynı usulle tayin edilirdi. Mesela: “Ay gördüm Allah, amentübillah!” diye bağıran şenlikli insanlar, davul yahut tef çalarak bayramı kamuya haber verirdi. Elbette bu işler, ehil olan insanlar tarafından gerçekleştirilirdi. Bu da apayrı bir ilimdir, bilenler yapar bilmeyenler de uyar.

Bugün bu işler, uzaydaki oluşları ve oluşumları takip eden yüksek kabiliyet ve kadroya sahip ilmî kuruluşlar tarafından ifa edilmektedir. Gönlüm ister ki, eski ve mutemet usüller de unutulmasın; astronomiden anlayan uzayı takip eden ehl-i eman kişizadeler olsun ve kadim usuller unutulmasın. Ancak hatırladıkça güldüğüm, bir yandan da üzüldüğüm cüretkar gençler ve onları tahrik eden yarı aydın haceler gibi de olmasın. Radikal tesmiye edilen bir kardeş, evinin çatısına çıkmış hilali gözlemeye karar vermişti. Girişimci ruhundan dolayı tebrik etmiş, çatı katını rasathaneye çevirmesi için teşvik etmiş idim. “ "Fecirde beyaz iplik siyah iplikten tefrik edilinceye kadar yeyin, için; sonra orucunuzu geceye kadar sürdürün." âyetini duyunca, elini bir siyah bir beyaz ip alarak imsakı tayin eden bir arkadaş da olmuştu. Oysa bu âyeti inince yastığının altına bir siyah, bir beyaz ip koyarak saf bir gönülle sahur vaktini tayine kalkışan sahabeye bizzat, Hz. Peygamber dersini vermiş ve “Yastığın da ne kadar büyük imiş!” diyerek, işin aslını anlatmıştı.

Bendeniz bir eski zamanda imsak vaktine seher yıldızına bakarak karar vermek zorunda kalmış idim. Ne saat vardı, ne sabah ezanını imsak vakti okuyan; iş başa düşmüştü. Kapının önüne çıkıyor, seher yıldızı güneşin doğduğu yerdeki tepeden dört parmak yukarı yükselince sigarayı söndürüp ağzımı çalkalıyordum. Dört parmak işi kafanızı karıştırmasın; şöyle bir yirmi santim kadar mesafeden dört parmağımı yıldızla ufkun arasına tutuyordum. O mahalde öyleydi ve ben de orada meskûn bir kişiden öğrenmiştim. Bu tür bilgilere vakıf insan bir vakitler pek boldu. Şimdi aynı beldeye gidip halkına sorsami muhtemelen imsakiyeye bakıp bilgi verirler. Hattâ, akıllı telefona girip Sivas için bütün namaz vakitlerini, ilçeleriyle beraber tam sayfa önüme seren gençler dahi olur. Gayrı bu işler, bu kadar kolay ama ben yine de duvarda imsakiye görmek isterim. Dijital dünyada Kur’an da var deyip, evleri mushafsız  bırakamayacağımız gibi, oruç ayının süsü olan imsakiyeden de vazgeçmememiz icap eder.

Yeri billahi sabit. Duvarda, insan boyunun kolayca göreceği yükseklikte bir pine mıhı var ve oraya sadece imsakiye asarız. Bu yılın imsakiyesini Salı bir hafta oldu; arada bir gidip gelip bakıyorum. İmsakiye’de Ramazan’a eriştiğimizde oruç tutmamızı öğütleyen âyet ve aşina olduğum dua var. Eh artık bir ay gelir gider bakarım. Allah vermesin, açlığa alışık değilim ya sabırsızlanıyorum ve iftara yakın imsakiyeye defalarca bakıyorum. Gelir gider bakarım;  tabii iftar duasunı da döner döner okurum:

“Allah’ım  senin rızan için oruç tuttum. Sana inandım, sana sığındım. Senin rızkın ile orucumu açtım. Hamd olsun verdiğin nimetlere, sağlık ve afiyete. Allah’ım beni, annemi, babamı, ailemi, milletimi ve bütün inananları koru. Rahmetini ve yardımını esirgeme. Bizlere yaşama ve dayanma gücü ver. Senin her şeye gücün yeter . Âmin”

Çok güzel değil mi? Hediye eden firmaya teşekkür ederim.

Bir ay boyunca okuyalım. Ola ki, bütünleşir ve hak katında daha tesirli olur.