İkinci üniversitenin rektörlük başvuruları tamamlanmış, hayırlı olsun. Üniversiteler: ne zamanki ?bizden? referansıyla atanan bir rektörün, yönetim oluşturup iktidar sürdürdüğü yerler olmaktan çıkar ve gücünü eğitim kalitesini yükseltmek için kullanan insanlara teslim edilirse o zaman bilime ve şehre katkı sağlayabilir. İkinci üniversite artık tartışılan bir konu değil, Sivas için geleceğe yönelik bir yatırımdır. Buraya atanacak ilk rektör bu açıdan önemlidir. Ama şehir kamuoyunun zerre kadar ilgilenmediğini müşahede etmekteyiz. Bu, üniversite bilincinin ve şehirde de bu bilinci temsil edecek bir ?şehirli bilinç?in olmadığını göstermektedir. Korkarız, yine ?bizden? yahut ?bana uyar? türü gerekçelere dayandırılarak bir rektör ve yönetim iş başına getirilir. Zaman, imkân ve enerji kadrolaşma, çıkar paylaşımı uğruna çarçur edilir.
Rektör atamak bir kişinin dudakları arasındadır ama o noktaya gelene kadar, ne kulisler, ne güç yarışları döner. Çok küçük çıkarlar ve makam aşkı uğruna liyakat yerlerde sürünür. Ben fikrimi söyleyeyim; mevcut yönetimde makamın ne maddî imkânlar ve sosyal prestijler sağladığını görerek, kısa yoldan daha üst bir koltuğa atlamak isteyenlerin tek derdi güç sahibi olmaktır. Üstelik mevcut makamlarını şahsi çıkar ve hevesi uğruna, gayr-i ahlaki amaçlarla kullanan kişilerin adının yeni üniversitemiz için aday olarak geçmesi bile tam anlamıyla bir faciadır.
Hayatı üniversitedeki güç odakları dışında ama üniversite içinde geçen bir kişi olarak, bunları çok açık bir şekilde gazetemizde dile getirdim. Muhataplarımız da boş durmadılar, hakkımızda iki dava açtılar ve ikisini de kaybettiler. Mesailerini bu şekilde harcamayı, ideolojik tortularla birilerini ?istenmeyen kişi? ilan etmeye bayılıyorlar. Bazılarının hakkında, etik dışı bulduğum uygulamaları nedeniyle YÖK nezdinde soruşturma açılması talebinde bulundum. Bu tür konularla gündeme gelmek benim asla istediğim bir şey değil ama karnından konuşanlardan olmayışım, derdimi dile getirmeme yetiyor. Kurumlar şöyle dursun, haysiyetli şehirlilerin, sadece küçük bir ?Acaba?? demesini beklerdim. Benzer şeyler tekerrür eder ve aynı defolu kişilikler, çiçeği burnunda bir üniversitenin başına getirilirse tekrar yazacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Uzun vadede kaybedecekler ve belki de insan içine bile çıkamayacaklar ama esas kaybeden yine Sivas olacaktır.
Bilim ve Teknoloji Üniversitesi olarak düşünülen bir kurumun başına elbette ihtisas erbabının getirilmesi ön şart olmalıdır. Teknik alanda formasyonu olmayan bir kişinin rektör olarak atanması, bu üniversitenin en başta ciddiyetsiz bir atılım olduğunu gösterecektir. Ciddiyetsizlik çok denenmiş bir şeydir, umarız bir daha böyle bir şey yaşanmaz. Mevcut üniversitemizin yönetiminde olan bir kişinin, yeni üniversiteye rektör atanması demek: reel değil, uydu bir üniversite kurulacağı anlamına gelir. Lütfen, şu dar alanda makam ve mevki için birbirini kıran ve kendilerine naylon dernek ve STK´lardan propagandist devşiren adamlardan uzak durmayı deneyin. En azından bir defa olsun karnı tok, sırtı pek; makama geldiğinde devlet malına tenezzül etmeyecek, makamını kendi hevesleri uğruna kullanmayacak insanlara imkân açın. Hepimiz kazançlı çıkarız.