Yukarı Tekke mıntıkasına büyük bir cami zaten yapılmaktadır. Sivas´ın bugün cami ihtiyacını mevcut camilerimiz fazlasıyla yerine getirmektedir. Numune Hastanesi´ne göz dikenler ve buna da dini imanı alet edenlerin ve kamuyu aldatanların, buradan ne umduklarını bilmiyoruz. İnşallah hangi saikle harekete geçtiği belli olmayan bu kesimleri, yukarılardan azmettiren etkili ve yetkili isimler yoktur. Birileri haşmetli bir cami ile ismini yaşatmayı umuyor olabilir. Kim bilir bedavadan camiye kendi isimlerini vermeyi bile düşünüyorlardır.
Numune Hastanesi türünün en iyi örneklerindendir, yakın tarihin hastane mimarisi özelliğini de taşımaktadır. Bu hastanenin şehrin hafızasında önemli bir yeri vardır. Efsane başhekimleri, doktorları hâlâ zihnimizdedir; millet hastanesidir. Dinî ve millî duyguları sömürerek, buranın ?Alman Mimarisi? olduğunu gerekçe gösterenlerin alayı, aynı mimarinin çok kötü örneği olan evlerde oturmuyorlar mı? Daha önce benzer bir manevrayı Demiryolları Lojmanları için de yapmışlardı. Buradan maddî rant umanlarla, camiyi manevî ranta alet edenlerin zihniyetleri aynıdır. Şehrin en önemli kurumunda kol gezen usulsüzlüklere, ağaç katliamına, adam kayırmacılığa, gayr-i ahlaki ilişkilerle ihtisas alanlarının peşkeş çekilmesine cılız da olsa ses çıkarmayanların; konu Numune Hastanesini yıkmak olunca yaptıkları işbirliği, tiksinti vericidir. İslam hangi alanlarda çıkar amaçlı kullanmaya elverişli ise, sadece o alanlarda aklınıza gelmektedir.
Şehirde kolayca üzerine konulacak arsa kalmayınca nereye beton dökeceklerini şaşırdılar. Burası koca bir şehir, eğer camiye ihtiyacı varsa belediye arsa üretir ve ayrıca şehrin göbeğinde olması da gerekmez.  Bu işin sevapla, hayırla bir ilgisi olamaz; olsa olsa din istismarıyla geçinmek isteyen birilerinin ihtirasları tavan yapmıştır. Tescilli ve küçük müdahalelerle sapasağlam ayakta duracak bir binayı, çürük raporu verilmiş gibi sunmaları da kafamızda ?Bu nasıl dindarlık?? sorusunu ister istemez uyandırıyor. Bu zevatın gözlerini duvarları boydan boya yarılan ve sıva ile kapatılan üniversitedeki binalara çevirmeleri yerinde olur.
Bendeniz de gençtim ve arkadaşlarımla Milli Gençlik Vakfı´nda çok hizmete koştum. Ama bizler böyle kaba ölçen bir anlayışla, İslamı yan yana getiren anlayışlardan daima uzak durmayı tercih ettik. İslamcılık neredeyse seküler alanda cennet köşkü aramaya dönüşmüştür. Tescilli bir bina üzerinden kamuoyunu neden böyle bir şeyle meşgul ediyorlar? Cenneti canı karşılığı kazanan şehitlerimizi bile istismardan çekinmeyen STK´lar; güvendikleri bir şahıs yahut makam varsa, onu da kamuoyuyla paylaşsınlar. Biz Sivas halkı da bilelim.