Zor bir yolda yürümeye karar veren insanlar, önce gönüllerde ve zihinlerde yer tutmalıdırlar. Ancak o zaman gidilecek yolun ve o yolun zorluklarının nasıl kolaylaştığı, nasıl hedefe emin adımlarla yüründüğü ortaya çıkar. İnsanların yüreklerinde yer etmenin, onların hafızalarının baş köşesinde yer tutmanın neticesi, bütün sıkıntıların aşılabileceğine dair bir imanın doğuşunun müjdecisidir.
Merhum Erbakan hocamıza göre ?asıl marifet yük altında ve hizmet esnasında sadık ve sağlam kalabilmektir. Yoksa çay sohbetlerinde ve edebiyat kürsülerinde kahramanlık satmak kolaydır.? Onun sağlam mümin ve mücahit olduğuna bütün hayatı, hizmetleri ve icraatları şahitlik etmektedir. Onun literatüründe iman ve küfür bir kalpte birleşmez ve barışmaz. Her gece en son kıldığımız vitir namazındaki ?kunut? duasını okurken Allah´a bir söz vererek başımızı yastığa koyuyoruz; Ya Rabbi facir ve fasık kimselerle bütün bağlarımızı kestik ve senin dinini yıkmak isteyenleri terk ettik diyoruz. Facir; itikadı bozuk, batıl görüş sahipleridir. Fasık ise; ameli bozuk, ahlakı berbat kimselerdir.
 
Acaba Müslümanlar olarak, Müslüman siyasetçiler, Müslüman bürokratlar, bilim adamları, esnaf, tüccar olarak, Allah´a verdiğimiz bu sözleri ne derece tutuyoruz? Biz İslam ümmetinin önünü açalım engellerini kaldıralım, ümmeti yeniden ayağa kaldıralım diye gayret etmekle mükelleftir.
Ancak rahmetli hocamızın ifadesiyle; ? Biz bütün sebeplere tevessül etsek ve her türlü gayreti göstersek bile, Allah istediğimiz neticeyi vermeye mecbur değildir. Pek tabi olarak; sebeplere tevessül edilerek sünnetullaha uygun hareket edilerek yapılacak işlerin genellikle Adetullahın bir gerçeğidir.
Biz bugün Muhterem Hocamızın; o geleceği okuyan, büyük resmi herkesten önce gören, son derece isabetli , ferasetli, basiretli yorumlarını özlüyoruz. ?Aziz Atatürk; bu millet yaptıklarını asla unutmayacaktır? ifadesindeki kıvrak zekasını, aklı, kabiliyeti, mukayese ve muhakeme gücünü özlüyoruz. Onun ortaya koyduğu şu ölçüye bu gün ne kadar muhtacız; ?İslam´ın dışında hiçbir hak ve hakikat kaynağı yoktur. Fen ve hikmet, sanat ve sanayi dahi İslam´ın içindedir ve onun bir şubesidir.İlhamını Kur´an dan açıklayıcı hiçbir ilim ve teknik hayrımıza olamaz, şerden zarardan arınmış sayılamaz.
Allah sana rahmet eylesin, muhterem Hocam seni özlemeye seni aramamaya, sende kendimizi bulmaya devam edeceğiz. Mekanın cennet olsun.