Prof. Dr. Serkan AKKOYUN’u kimler tanır?
Serkan Hoca…
Cumhuriyet Üniversitesi’nde Yapay Zeka, Bilgisayarda Öğrenme ve Örüntü Tanıma ile Nükleer Fizik alanlarında adını duyurmuş genç bir akademisyen.
Ben, Serkan Hocayı muhabirlik yıllarımda yaptığı çalışmalarla tanırım.
İşini, para kazanma olarak aracı görmeyen ender kişilerden birisidir. Kendisini tanıdığım kadarıyla tek amacı özgün bilgi üretmek, insanlığa katkı sağlamak ve yaptığı çalışmalarda başarı sağlamak.
Serkan AKKOYUN’da Üniversitemizde onlarca Rektör adaylarından bir tanesi…
Zaman zaman çeşitli isimler gündeme geliyor, getiriliyor.
Yazının başlığından da anlayacağınız üzere tutup rektörler adayları hakkında derin analizler yapacak değilim.
Kim olur? Kim olmalı? Kim Olacak? diyerek düşünlerimi sizlere aktaracağım.
Serkan Akkoyun…
Özgeçmişi dolu dolu, hazırladığı projeler ise parıltılı olmasına rağmen…
Rektör olarak atanamayacağını tahmin ediyorum.
Çünkü; Artık rektörleri öğretim üyeleri seçmiyor. Cumhurbaşkanımız tarafından direk atanıyorlar.
Çünkü; Bizim ülkemizde rektör adaylarının akademik anlamda bugüne kadar ne yaptığına, projelerine, hedeflerine, vizyonuna, aldığı ödüllere, yabancı dil seviyesine, üniversiteyi ne kadar iyi tanıdığına, ili ne ölçüde bildiğine, idarecilik yönüne bakılmıyor.
Ben şahsen adayların referansı ne kadar güçlü ise atanma şansının da o kadar yüksek olduğunu düşünüyorum.
Siyaseten güçlü, hatırı sayılır kişilerin fikirlerinin etki ettiğinin kanaatindeyim.
Şu bir gerçek ki…
AKKOYUN gibi bilimsel niteliği yüksek olan akademisyenlerin, rektör olduğu zaman araştırma ve geliştirmeye daha öncelik vereceklerini tahmin ediyorum.
Bu yüzdende sözelci bir rektörün yerine sayısalcı bir Rektör’ün gelmesi tarafındayım.
Serkan hocayı iyi tanıyan birisi olarak şunu diyebilirim…
Rektör olarak atandığı günden itibaren öncelikle ilim ve bilim çalışmalarına hız verecek.
Bu eski yönetimin adamıdır, bu kişi bizden değil diye kıyım yapmayacak. Kavgaya, gürültüye, sataşmaya asla yer vermeyecektir.
Hastanelere ayrı bir önem vererek eskiden kalan kötü hastane düşüncelerini yok edecek.
Hem genç ve dinamik hem de öğrencilerin dilinden çok iyi anladığı için gerçek aydınların önünü açacaktır.
Projeleriyle üniversitemize ve ilimize çok iyi katkılar sağlayacaktır.
Bu saydığım özellikler benim şahsi görüşümdür.
Bana katılmayan, yazdığımı eleştirenler elbet olacaktır. Daha önceki yazılarımda Prof. Dr. Hakan Yekbaş, Prof. Dr. Edibe Sözen ve Prof. Dr. Hilmi Ataseven’e yer vermiştim.
Farklı görüşten yorumlar yapıldı. Bazıları hak verdi, bazıları eleştirilerini dile getirdi.
Benim işim objektif olanı sizlere yansıtmaktır.
Kalın sağlıcakla.