Sezon başında teknik direktör Servet Çetin ile yola çıkan Sivasspor’da hepimizin bildiği gibi ilk yarının sonunda yollar ayrıldı.
Çok mu kötüydü, Servet hoca derseniz?
Bana sorarsanız çok iyi olmasa da iyi bir teknik direktörlük yaptığını söyleyebilirim.
Servet Çetin, yıllarca yardımcı antrenör olarak görev yapmasının ardından ilk defa bir takımda “birinci adam” olma şansını bulmuştu.
Bu şansını da çok iyi kullanamadı, bunda en büyük pay yine kendisine ait.
Kurduğu takımdan ve oynattığı futboldan ziyade, saha kenarındaki duruşu ve taraftarlarla olan olumsuz diyaloğu böyle bir sonun yaşanmasına neden oldu.
Birde, Sivassporlu futbolseverlerle arasında polemik konusu olan küpelerini unutmayalım..
Yoksa kötü bir takım kurmamıştı ve çokta kötü bir futbol oynatmıyordu.
Sezon öncesinde yaptığı çalışmalarla takıma Rey Manaj gibi bir dünya yıldızı kazandırmasının yanı sıra Yunus Emre Konak gibi genç bir futbolcuyu da takıma kazandırmıştı.
Arnavut futbolcu Rey Manaj, her hafta oynadığı futbolla ve attığı gollerle kendisinden söz ettirmeye devam ediyor.
Genç futbolcu Yunus Emre Konak, gösterdiği gelişim sonrasında birçok takımın dikkatini çekmeyi başardı ve Sivasspor'dan İngiltere Premier Lig ekiplerinden Brentford'a transfer oldu.
Bu iki futbolcunun da Sivasspor’a kazandırılmasının baş mimarlarından birisidir, Servet hoca...
Bu ve buna benzer örnekleri çoğaltmak mümkün.
Bence, bu süreçte sadece ve sadece camiada samimiyet ve özgüven eksikliği vardı.
Sivasspor’da Servet Çetin'in yerine göreve gelen Bülent Uygun, ilk olarak camiada meydana gelen kopmayı tamir etmek için el attı.
Öncelikle teknik direktör olarak ortaya koyduğu öz güven ve samimiyetle Sivasspor taraftarının yeniden takıma sahip çıkmasını sağladı.
Şunu açıkça söyleyebilirim ki; Sivasspor’da görev almış teknik adamlar arasında en samimi bulduğum ilk üç isimden birisi olduğunu söyleyebilirim.
Geldiği günden beri yaptığı açıklamalarla Sivasspor'dan övgüyle bahseden Uygun, sürekli şehrin ve kulübün başarı potansiyelinin yüksek olduğuna dikkat çekti.
Takımın hedefleri ve oyun tarzıyla ilgili olarak da Bülent hoca, rakibe göre kadro ve sistem belirleyeceklerini ifade etmişti ve öylede yapıyor.
Oyunculara olan inancını net olarak ifade eden Bülent Hoca, kadronun dar olmasına rağmen bahanelere sığınmayacağının da gösterdi.
Futbolcularla ve Sivassporlu taraftarla samimi ve özgüven ortamını oluşturan Bülent Uygun’un gösterdiği başarıda çok önemli bir faktör olduğunu söyleyebilirim.
Artık “o” futbolcularına güveniyor.
Sivassporlu taraftarlarda “o”na güveniyor.
Durum böyle olunca başarı kendiliğinden geliyor...
Kalın sağlıcakla...