Sivasspor’da kadronun çok dar olmasından dolayı, bazı futbolcuların alternatifi bulunmuyor. 

Sürekli kadroda yer bulan futbolcular, yedek kulübesinde kendilerini zorlayacak bir rakiplerinin olmaması nedeniyle rahat ve vazgeçilmez bir duygu içerinde maçlara çıkıyorlar. 

Bu da form durumlarıyla “formayı hak etmeyecek” seviyede de olsalar da kadroda kendilerine yer bulma ikanı veriyor. 

Sivasspor taraftarının, bu sezon takımlarından çok büyük beklentileri yok. 

Küme düşme adına camianın "içine kurt düştüyse" takımın ruh bulması gerekiyor. 

Bunun için de bazı oyunculara “gerçeklerin penceresinden” bakılmasının zamanı geldi. 

Yoksa takımdaki bazı futbolcuların, taraftarların ömrünü yemesi bu sezon da kaçınılmaz olacaktır.  

Kaptan Uğur’un yaşlanmış ve ağırlaşmış haline alternatif yoksa, Alex'in asla bir Dia Saba olamadığı gerçeği apaçık ortadaysa ve takım küme düşme potasındaysa, duygusallığa yer olmamalı. 

Alanyaspor ile oynadığımız maçta hepimiz Kaptan Efecan Karaca’yı gördük. Kaptan Efecan Karaca 35 yaşında, gösterişsiz ama görkemli bir mücadele adamı.  

Sivasspor’un en mücadeleci oyuncusunu ise 30 yaşındaki Charisis’i söyleyebilirim.  

Peki var mı başka bir futbolcu? 

Orta sahada Samuel Moutoussamy var diyebilirsiniz, Samuel daha 28 yaşında! 

Neredeyse kaleciler hariç, takımda hiç kimsenin alternatifi yok! 

Böyle bir kadro ile kaliteli futbol özlemi, Sivasspor’da hayal ürünü. 

Alanyaspor maçından 1 puanı alırken, "futbol” neredeydi derseniz, bana göre "hiçbir yerdeydi" derim. 

Sezon öncesi yapılan, “pardon yapılmayan” kadro planlamasının ceremesini çekiyoruz. 

Alanyaspor maçının ikinci yarısında rakibine bu kadar top yapma hakkı tanıyan bir takımın, iyi oynadığını söylemek de zor.  

Gineli futbolcu Fode Koita, gol atsa da soru işaretlerini üzerinden atamadı.  

Alanyaspor karşısında da gördük ki, Sivasspor’da bazı futbolcuların yeniden futbol okuluna yazılması gerekiyor.  

Sivasspor’a artık "sihirli bir elin" dokunması gerekiyor ya da sahanın içindeki gerçeklerin birileri tarafından okunması!  

Kötü oynamak için bütün şartları zorlayan futbolcuları, zarafet ve geçmişten gelen gönül borcu için zorlamaya gerek yok! 

Önceki sezonlara bakarak, bazı futbolcuların şimdiki oynadığı “futbolu” görmezden gelmemek gerek. 

Sivasspor’da futbolcuların birçoğunun alternatifi yok. Bu nedenle de kendilerini vazgeçilmez görüyorlar. 

Sahada oynadıkları futbolla ve yaptıkları davranışlarla bu durum apaçık görülüyor. 

Futbolda tek sistem vardır; savaşçı bir yürek ve mücadele! 

Ara transfer döneminde, alternatifli bir kadro kurulmalı ve futbolcular arasında takım içi rekabet sağlanmalı! 

Yoksa bazı futbolcular, takım bana muhtaç “formayı çantada keklik” görürlerse işimiz zor. 

Kalın sağlıcakla...