Gayb yani bilinmeyen, bilgisi tamamen Allah’a ait olan demektir. Çok çeşitli manalara da gelmektedir. Beş bilinmeyenler Kur’anı Kerim’de ve başta Buhari olmak üzere birkaç hadis kitabında şu şekilde ifade edilmiştir:

“Kur’anı Kerim’de, Lokman sûresinin 34.ayetinde; “Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi şüphesiz yalnızca Allah katındadır. O, yağmuru indirir, rahimlerdekini bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır.”

Buhari de ise şöyle ifade edilir: “Gaybın bilgisi tamamen Allah katında olanlarbeştir. Kıyametin ne zaman kopacağını kimse bilemez, yağmuru O indirir, Rahimlerde olanı O bilir,kimse yarın ne kazanacağını bilemez, hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir ve her şeyden haberdardır.”

Bunları şöyle sıralamamız mümkündür.

1- Kıyametin zaman kopacağı,

2. Yağmurun yağışı,

3. Çocuğun cinsiyetinin ne olacağı,

4. Kişinin yarın ne kazanacağı,

5. Kişinin nerede öleceği.

 Zaman zaman bunların özellikle ikisi tartışma ve hatta daha da ileri giderek inkar boyutuna taşınmakta. “Hani Allah bunları bilinmez diyordu. Bakın bilim bunları biliyor. O halde bilim var sadece Tanrı ise insanın kendi yarattığı bir hayal ürünü” deniyor ve Ateist, Deist bir felsefe yerleştirilmeye çalışılıyor. Sonuçta bunların ikisi de iflas ediyor ve bilim çöküyor.

Yağmurun yağışı: Allah mutlak hakim olandır. Yağmuru yağdıran odur. Ne zaman yağacağına O karar verir. Nereye yağacağına yine Allah karar verir. Ne kadar yağacağına da Allah karar verir. Bu yağmurun rahmet mi, yoksa sel olup felaket mi olacağına da Allah karar verir.

Yağmur bulutlarını tohumlamada da yine karar verici Allah’dır. Çünkü yegane hakimi mutlak olan Allah’dır. Tohumlamayı denediler sonuç baş edilemez bir felakete dönüştü. Meteoroloji tahmin yapmaktadır. Kesin bir bilgi vermemektedir. Aynı anda yağan yağmur (a )noktasına yağmakta (b) noktasına yağmamaktadır. Aynı tarlanın yarısına yağmakta yarısına hiç yağmamaktadır. Dünyanın bir tarafını sel götürürken diğer tarafı güllük gülistanlıktır.

Çocuğun cinsiyetinin ne olacağı: Rahimlerde olanın ne olacağını Allah bilir. Çocuğa ruh yaklaşık 120 günde verilir. Bu vakte kadar çocuğun kız mı erkek mi olacağını hiç kimse ve hiçbir alet bilemez. Ayrıca yüzü ne olacak, teni ne olacak, boyu kaç santim olacak, bizim Anadolu tabiri ile babayiğit mi olacak yoksa cılız ve sıska biri mi olacak, eşkıya mı olacak itaat eden biri mi olacak, güzel mi yoksa çirkin mi olacak? Bu soruları çoğaltmak mümkün.

Bir de “çocuğun erkek veya kız olmasında anne ve babanın rolü olur mu?” şeklinde bir soru var. Hiçbir rolü olmaz. Sadece çocuk geldiği sülalede anne veya babasından birine benzer. Anne ve babanın isteği doğrultusunda olacak olursa buna bir türlü karar verilemez, anne oğlan baba kız ister veya bunun tam tersi de olabilir, bu durumda dünyanın dengesini kendi istedikleri tarzda değiştiremeye kalkarlar. Bir anda dünya karmakarışık olur ve dünya yaşanmaz bir hal alır. Burada da ilahi kanunu koyan Allah’tır. “Fetih, Fâtır ve Ahzâb sûrelerinde şöyle buyrulur: Sen Allah’ın yasasında asla bir değişiklik bulamazsın. Sen Allah’ın kanununda asla bir döneklik bulamazsın.” (Fetih,23. Fâtır, 43. Ahzâb,62.)

Kanun koyan, yasa koyan, hüküm veren, karar veren Allah’tır. Biz buna Sünnetullah diyoruz. Allah’ın alemin işleyişine koyduğu yasa.

“Hüküm vermek ancak Allah'a aittir..." (Yusuf, 40)

 “Mutlak mânada hüküm ve takdir Allah’ındır.” (Yusuf , 67)

“Allah hükmünü verir; O’nun hükmünü denetleyecek ve tatbikini engelleyecek hiçbir güç yoktur. Allah, hesabı çok çabuk bitirendir.” (Ra'd,41)

“Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur.” (N.F. Kısakürek)