Mülkiyet hakkı mutlak, kutsal aynî haktır.

        Malik, sahip olduğu taşınmazı, taşınırı kullanabilir, ondan yararlanabilir veya onun üzerinde tasarrufta bulunabilir.

      Anayasamızın 35.maddesinde, herkesin mülkiyet ve miras hakkına sahip olacağı ve bu hakların ancak kamu yararı amacıyla sınırlanacağı belirtilerek mülkiyet hakkı güvenceye alınmıştır.

      Anayasamızın diğer bazı maddeleri de mülkiyet hakkı ile ilgilidir.(43.,45.,46.,169.,170…)

      Taşınmazlarla ilgili mülkiyet hakkı, Türk Medeni Kanunu’nun 683. Maddesinde ve devamında düzenlenmiştir 

    “İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesi’nin birinci maddesi Mülkiyet hakkı ile ilgili olup “.. Her gerçek  ya da tüzel kişi, mülkiyetinden/malvarlığından müdahale edilmeksizin  yararlanma hakkına sahiptir… ” denilmektedir.

     Son yıllarda kimi vatandaşlar, aile büyüklerinden bir taşınmaz kalıp kalmadığını araştırıyorlar. Bunun için arşiv araştırmaları yaptırmak ve Osmanlıca belgeleri okutmak için bir tutar ödüyorlar.

   Oysa TMK 1020. Maddesine göre : “ Tapu sicili herkese açıktır.” “İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir.”

  Tapu Sicil Tüzüğünün 18. Maddesinde de “İstemde bulunan hak sahibi gerçek kişi ise, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralı nüfus cüzdanı istenir, ibraz edilen kimlik bilgileri ile tescile esas belgelerde yer alan nüfus bilgileri karşılaştırılarak istemde bulunan ile hak sahibinin aynı kişi olup olmadığı tespit edilir.” denilmektedir.

   Ancak tapu sicillerine ulaşmak bazen kolay olmamaktadır. Nüfus kayıtlarındaki yanlışlıkları düzeltmek ya da geçmişe ait nüfus kayıtlarının tespiti aylarca sürebilmektedir.

   Tapu sicili aleniyet ilkesine göre tapu sicilleri herkese açık olmasına rağmen Osmanlı dönemi tapularına ulaşmak özel bir çaba gerekmektedir.