İtalyan teknik direktör Montella’nın Milli Takımımızın başına geçmesini ilk günden beri istemiyordum. 

Benim tek isteğim vardı, milli takımın hocasının “Türk” olması. 

Kazandığında da kaybettiğinde de ne yaptığını anlayamadığımız bir hocayla karşı karşıyayız. 

Maç kaybedilir evet ama bir milli maç bu kadar mı kötü oynayarak kaybedilir? 

Geldiği günden beri inatla forvetsiz bir oyun tercih ediyor. 

Asıl ilginç olan ise Montella’nın kendisinin futbol kariyerinde forvet oynaması! 

Kariyeri boyunca forvet oynayan ve gol krallığı yaşayan bir futbol adamı neden ve niçin forvetiz bir oyunu tercih eder? 

Dedim ya anlamak mümkün değil! 

Karadağ karşısında da ne 'Montella' diye bir teknik direktör, nede sahada 'Türkiye' diye bir takım vardı. 

Futbol topu dönmeye başladığından itibaren maçı kaybedeceğimizi tahmin etmek zor olmadı. 

Yoğun bir yağış, dolayısı ile sırılsıklam, bir o kadar ağır ve kötü bir zemin olmasına rağmen, fiziksel yönden zayıf bir futbol takımımız sahadaydı. 

Futbolcularımız bırakın ikili mücadeleyi kazanmayı, ayakta durmayı beceremediler. 

Montella’nın onbir tercihi de bu şartlara uygun olmayınca gol atmak imkansız bir hal almıştı. 

Tüm “ortada” ki toplar, rakip oyuncular tarafından kazanıldı. 

 Böyle olumsuz şartlar altında güzel futbol beklemek imkansızdı.  

Futbolcuları tek tek yorumlamaya gerek yok! 

Hepsi tel tel döküldüler. 

Karadağ ve onun gibi ülkeler kesinlikle hedefsiz değiller.  

Belki Uluslar Ligi’nde küme düştüler ama Dünya Kupası torbalarındaki pozisyonlarını yükseltmek için herkes maçlarını kazanmaya çalışıyor. 

Şunu hatırlatmakta fayda var. Uluslar Ligi’nde takımların aldıkları başarılar yada başarısızlıklar, Dünya Kupası elemeleri için çekilecek kurada kaçıncı “torba” dan gireceklerini belirlemede etkili oluyor. 

Biz dün gece Karadağ maçına beraberlik değil, galibiyet hedefiyle çıkmalıydık.  

Böyle bir durumda, sadece A Ligi’ne yükselmek değil; Dünya Kupası play-off opsiyonunu da cebe koymak olmalıydık.  

Benim anlamadığım nokta; Sadece spor kamuoyu değil sanki futbolcularımız da, hocamız da Uluslar Ligi’nin öneminin farkında değil!  

Karadağ karşısında “milli takım” tarihinin en kötü mağlubiyeti alındı. 

Montella, kenarda büyük hedeflerden kopmuş, inançsız, hedefsiz bir teknik adam gibiydi. 

Montella’ya kaç defa “Türkçe olarak gitmelisin” dedim. 

Anlatamadım galiba! 

Bu defada İtalyanca söyleyeyim “DOVREI ANDARE” Montella gardaşım. 

Kalın sağlıcakla...