Devlet-millet olarak verdiğimiz bu mücadeleden anlımızın akıyla çıkmamız yakındır. Sonrası huzur ve mutluluk adına aklınıza gelen her şey... Daha güzel günleri hep birlikte göreceğiz inşallah.

       Salgında birinci aşama tamamlandı. Epeyce bir yol kat edildi bu arada. Her şey kontrol altında gibi görünüyor. İyi yoldayız yani ki. Tabiî bu bize bağlı. Rehavete kapılmamalıyız. Gerekli hassasiyeti göstermezsek ikinci dalga gelebilir. Uzmanlar böyle söylüyor. İstenmeyen bu duruma karşı herkes üzerine düşen vazifeyi en iyi şekilde yerine getirmelidir. Aksi takdirde bunca emek zayi olabilir ve süreç de hiç istemediğimiz bir şekilde uzayabilir. Yazık olur.

      Kontrollü Sosyal Hayat adı verilen bu ikinci aşamada her zamankinden daha fazla dikkatli olmakta fayda var. Normalleşme adına bazı kısıtlamalar kaldırılsa da -bence erken- en güvenli yer yine evimiz. İşimiz olmadığı müddetçe evde kalmalıyız. Dışarı çıktığımızda ise maske takmalı ve sosyal mesafeye kesinlikle uymalıyız. Ailemiz için, çevremizdekiler için, milletimiz ve memleketimiz için bunu mutlaka yapmalıyız. Zira son pişmanlık fayda etmez. 

       Bunca emeğe, bunca çabaya rağmen toplumda vurdumduymaz, kendisinden başkasına hayrı olmayan bir kesim var. Sayıları az da değil. İnsanlıktan nasibini almayan bu kitle hem kendisini hem de etrafındakileri tehlikeye atıyor. Hiçbir tedbire uymuyorlar. Hiçbir işi olmadığı halde hem de maske takmadan ve sosyal mesafeye uymadan sokaklarda, caddelerde boş boş dolaşıyorlar. Üç beş gün sokağa çıkmadan kimse ölmez. Bu kesin. Sürecin uzamasına ve başkalarının ölümlerine sebep olduklarının farkında değiller. Sen bir saat dışarıda keyfin için gezesin diye bütün bir millet aylarca evde kalmaya devam mı etsin. Bu ne bencilliktir böyle! Aylardır ailelerinden uzak kalan çalışanlarını hiç mi düşünmezler! Emniyet güçlerinin, vefa gruplarının çalışmalarını hiç mi görmezler! Şu günlerde aşağı düşen vaka sayısı tekrar artarsa sebebi bu kendini bilmezlerdir. Hiç de iyi niyetli olmadıkları ortada. Şuur, birazcık şuur… 

       Sosyal hayatımızda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak artık. Kalabalık ortamlar, yakın temaslar, sohbetler, muhabbetler biraz bekleyecek. Sadece ülkemiz değil bütün dünya bu sıkıntıyı atlatana kadar da devam edecek bu. Zira ülkeler her yönden birbirleriyle etkileşim halindeler. Ulaşım vasıtaları çok fazla... Virüsün yayılma şekli ve hızı da gösteriyor ki bu dünya olarak topyekûn bir mücadeleyi gerektiriyor. Ümidimiz o yöndedir ki inşallah kısa sürede bir neticeye varılır.

       Kontrollü sosyal hayat günlerinde tedbiri elden, duayı dilden bırakmayalım.