Sivasspor’da teknik direktör Servet Çetin’in, kadro tercihini değiştirmesini bekliyorum artık.
Farklı oyuncularla, alternatifi bol bir oyun sistemi oluşturmalı.
Bunun bilinciyle en azından ligin ikinci yarısında daha pozitif bir futbol oynatması lazım.
Sivasspor’un oyun ve oyuncu problemi ilk yarının sonuna gelmemize rağmen halen sürüyor.
Kazandığımız ve kaybettiğimiz maçlarda ayrım olmaksızın bunu yaşıyoruz.
Teknik direktör Servet Çetin’in aynı 11’de ısrarı, takımın aynı performansı göstermesine sebep oluyor.
Göstermekle kalmıyor, bazı futbolculara çok yük bindiği için performanslarında düşüş görüyorum.
Mesela orta sahada ön libero mevkiinde sezon başından beri genç oyuncu Yunus Emre Konak oynuyor.
Konak, genç ve yetenekli bir oyuncu. İlerisi içinde umut vaad ettiğini herkes gibi bende söylüyorum.
Fakat son haftalarda sergilediği performanstan, yorgun olduğu apaçık görülüyor.
Birkaç hafta dinlendirilerek, bu pozisyonda Hakan Arslan’a şans verilebilir.
Ayrıca yunan stoper Achilleas Poungouras, neden Camara’nın yerine düşünülmez.
Son oynadığımız İstanbulspor maçında da gördük, Samba Camara çok kötü bir performans sergiledi.
Sağ bek sorunumuzu Burak ile çözmüşken, şimdi neden önde oynatılıyor?
Emrah Bassan’ın oynamadığı zamanlarda Burak yerine, Gerson Rodrigues veya Clinton N’jie düşünmek doğru olmaz mı?
Bu ve buna benzer opsiyonları çoğaltmalısın Servet Hocam...
Alternatif bir kadro ve oyun sistemi oluşmaması, takım içindeki rekabetin azalmasına neden oldu.
Sürekli aynı oyuncular sahada mücadele ederken, kulübede oturanlarında pozisyonlarında hiç değişiklik olmuyor.
Servet hoca, artık bir oyun sistemi belirlemeli ve sürdürülebilirliğine odaklanmalısın.
Galip gelinen İstanbulspor maçının ardından, takımın oynadığı kötü futbolu göz ardı etmemelisin...
Kullandığımız hiçbir duran topu, cezalanı içerisinde futbolcumuzla buluşturamıyoruz.
Zaten zar zor, kısıtlı sayıda kanat organizasyonu yakalıyoruz. Yapılan her orta tabiri caiz ise dağlara taşlara gidiyor.
Bir oyun tempomuz yok.
Sahada tüm futbolcular bireysel olarak, ellerinden gelen mücadeleyi gösteriyorlar. Onda hem fikirim.
Fakat, karşılaşma boyunca bal yapmayan arı gibiyiz.
Oyunu kendi sahamızda kabul ediyoruz.
Bu da rakiplerimizin, cezaalanımızın çevresine ve kalemize daha rahat gelmesine neden oluyor.
Deplasmanda bu oyun sistemi tutuyor. Sivasspor olarak geçiş oyununu iyi oynuyoruz.
Oyuncu profilimiz ve oynadığımız sistem buna uygun.
Bunda da başarılıyız.
Fakat kendi sahamızda ve seyircimiz önünde rakibe mahkum, oynamayı kabul etmiyorum.
Maç 90 dakika Sivasspor’un sahasında oynanıyor.
Topun sürekli rakipte olması ve oyunun bizim sahamızda oynanması, yüreğimiz ağzımızda maç izlememize neden oluyor.
İşte bunun için farklı oyun sistemi ve futbolculara şans vermelisin.
Böyle devam ettiğimiz takdirde Sivasspor’un geçmişteki başarılı günlere dönmesi şuan için pek mümkün görülmüyor.
Haksızmıyım?
Kalın sağlıcakla...