Sultan Şehir... Hep özlenen, hiç unutulmayan kutlu belde... Her tarafından tarih fışkıran kadim vilayet... Havasıyla suyuyla şifa kaynağı... Bereketli topraklarıyla yiğidin harman olduğu yer... Meşhur İpek Yolu'nun üzerinde olması hasebiyle her daim önemli... Selçuklular devrinde Dar'ul Âlâ ve Dar'ul-Ulema... Ve bir dönem başkent... Osmanlının eyalet merkezi... Hayalleri gerçeğe dönüştüren güzel memleket... Şehirlerin anası: Sivas
Toprağına ayak basanların kalplerindeki saf ve temiz sevgi, gözlerindeki dostane bakışlar hiç eksilmez, her daim artar burada. Hükümet Meydanı’ndan bir bir evlerine dağılan insanların samimiyeti yüzlerine yansır âdeta. İstasyon Caddesi’nde bir o yana bir bu yana dolaşan insanların Sivas hasreti giderme çabaları dikkatlerden hiç kaçmaz. Zira gün akşamlıdır.
Kepenek Suyu’nun azizliği, Çerkez’in Kahvesi'nde çayın eşlik ettiği hoş sohbetler, Taş Han'da pekiştirilen dostluklar, Gök Medrese'nin eşsiz mimarisi, Çifte Minareli Medrese'nin taç kapısı, Kale Camiî'nin sadaka ve yitik taşları, Buruciye Medresesi'nde ilmî sohbetler, Ulu Camiî'deihtiyar cemaat, Şifaiye Medresesi'nin göz alıcı işlemeleri, Jandarma Binası'nın görkemi, Meydan Camii'nin kalabalığı, Şemsettin Sivasî Türbesi'nin ziyaretçileri, İnönü Konağı'nın sırları, Meydan Hamamı'nın sıcaklığı, Kurşunlu Hamamı'nın ferahlığı, Ziya Bey Yazma Eserler Kütüphanesi'nin kitapları, Güdük Minare'nin gölgesi, Hükümet Konağı'nın kesme taşları, Ethem Bey Park'ının samimiyeti, Ahi Emir Ahmet Kümbet'in hüznü, Yarı Açık Cezaevi'nin anıları, Kadı Burhaneddin Türbesi'nin yalnızlığı, Akaylar Konağı'nın özgünlüğü, Tekke'nin gizemi, Kale'nin manzarası, Susamışlar Konağı'nın ihtişamı, Millet Bahçesi'nin tarifsiz güzelliği, Eski Paşa Hamamı'nın odaları, Arkeoloji Müzesi'nin tarihî eserleri, Eğri Köprü'nün sırrı, Kesik Köprü'nün gözleri, Soğuk Çermik'in şifası, Paşabahçe'nin hobbit evleri SivasMerkez’de seni çağırıyor, hiç bekletme…
Yeşillikler içinde bir tatil yerini andıran, tabiatı ve havasıyla memleketimden bin bir çeşit güzellik ortaya koyan, doğa turizmine müsait, Hatipoğlu Camii'ne ev sahibi,kavunlarının tadına doyum olmayan Akıncılar’ısakın unutma.
Şehirleşme yolunda önemli adımlar atan, yayla havası estiren, köylerini tek tek yeşillikler arasına yerleştirmiş, çiçekleri, zengin bostanlarıyla, Sarissa Antik Kent’iyleAltınyayla sana seni çağırıyor.
Tarihî eserlerinin bolluğuyla ünlenmiş, Ayanağa Konağı, Kalesi, Ulu Camisi ve Şifahanesi ile tanınan, gitmek için yollarda oldukça eziyet çekilen, ama varıldığında “iyi ki gelmişim” dedirten Divriği’yi ihmal etme.
Derelerin çağıldayan suları arasında ormanların temiz havasını soluyan, Dipsiz Göl'e sahip, yeşilliklerin kucağında, küçük ve bir o kadar da şirin Doğanşar planların arasında mutlaka yer alsın.
Sivas’ın Kayseri'ye açılan kapısı konumunda, yeşilliğin ve suyun bol olduğu, Sızır Şelalesi'yle bilinen, Kızılırmak yolunun üstünde bir yere kurulmuş olan, Şarkışla’nın komşusu Gemerek’i sevindir.
Karadeniz iklimimin hâkim olduğu, baraj gölü olan ve bereketli topraklarında bin bir çeşit bitkinin yetiştiği, doğa turizminin gözbebeği Gölova’yı şenlendir.
Sivas’ın Doğu Anadolu cephesini teşkil eden, Şuğul Vadisiyle meşhur, çayın bile yetiştiği, tarihi evleri ve pınarlarıyla ünlü, Gökpınar Gölü'nü barındıran, eski bir kilisenin ve kütüphanenin de yer aldığı Gürün’e yolun mutlaka düşmeli.
Karadeniz ve karasal iklim özellikleri bir arada barındıran, tam bir yayla konumunda ve dağlar arasında yer alan, PılırHöyük'e ve Lota Gölü'ne ev sahipliği yapan, yaz aylarında güzelliği bir başka harika olan Hafik’i mutlaka görmelisin.
Dağ yüksekliğindeki konumuyla memleketimi yükseklerden seyretmeyi tercih eden, caddelerinde, sokaklarında buram buram Anadolu kokan, mesire alanlarıyla meşhur İmranlı’yı unutma.
Tarihi geçmişiyle, sadakat abidesi ve bir o kadar da korku salan Kangal köpeğiyle, Balıklı Çermik'i, Merkez Camii, Alacahan Kervansarayı ve AlacahanCamiî'yle, arazilerinin genişliğiyle, koyunlarıyla Kangal’ı bekletme.
Sivas’tan Karadeniz’e bir köprü konumunda bulunan, yeşil ile güzel bir uyum oluşturan ve yeşilin her çeşidini barındıran, balı ile bilinen, Eğriçimen Yaylası meşhur olan Koyulhisar’ı güldür.
Kendilerini Sivas’tan ayrı bir şehir görme arzuları her dem canlı tutulan ama Sivas’tan kültür olarak hiçbir zaman ayrılmayacak olan, zengin iş adamlarının çokluğuyla ünlenmiş, Kılıçkaya Barajı, Akçağıl Çermiği ile bilenenSuşehri’ni hatırla.
Almancısının bol olduğu ve onların her yaz gelmesiyle şölen yerlerini aratmayan, yatırımlar neticesinde birçok şehre şehirleşme bakımından taş çıkartacak olan, barajı, eski evleri, tarihi geçmişi, Şemsi Efendi Konağı, Ulu Camii, Ortaköy ve Alaman Çermikleri, Türkiye'nin en büyük hayvan pazarı, kalesi, kilimleri, ozanları ve Âşık Veysel’iyle bilinen, Muhsin Yazıcıoğlu ile daha da tanınanŞarkışla’dan asla vazgeçme.
Tecer’in eteğinde “Ben sensiz yaşayamam!” dercesine ona sarılmış olan, Mihrali Bey Konağı ile ünlü, küçük bir kasabayı andıran görüntüsüyle, Sivas’a yükseklerden bakan Ulaş’a sen de gel.
Adını Yıldız Dağı’ndan alan ve Sivas’ın bir başka parlayan yıldızı olan, Kemankeş Kara Mustafa Paşa Camii'ni barındıran, her derde şifa Sıcak Çermik'iyle birçok insanın yaz aylarında yolunu tuttuğu Yıldızeli’ne senin de yolun düşsün.
Bey Dağı’nın eteklerine bir bey endamıyla yerleşmiş bulunan, örnek teşkil edecek insan manzaraları, Zaralı Halil'i ve Tödürge Gölü'yle Zara seni çağırıyor.
Tabiat güzellikleri, şifa merkezleri, hayat, mutluluk… Tarih, coğrafya, edebiyat… Turizm, kültür, sanat… Millî ve manevî değerler… Burası güzellikler diyarı kadim şehir Sivas, burası Anadolu’nun ta kendisi.
Not:dünyabizim.com’da yayımlanan 20.08.2020 tarihli yazının iktibasıdır.
https://www.dunyabizim.com/gezi-mekan/guzellikler-diyari-kadim-sehir-sivas-h41683.html