Depremin yaraları sarılmadan, herkes şu sorunun cevabını aramaya başladı. Spor müsabakaları ve ligler nasıl ve ne zaman oynanacak?. Daha insanlarımızın, büyük bir kısmı enkaz altında iken bu düşüncelere anlam vermek çok zor geliyor bana. Kimine göre “hayat devam ediyor” Kimine göre ise “bir şekilde bir yerden başlanmalı” Peki yeri ve zamanı mı?  Şimdi. Liglerin nasıl veya ne zaman oynanacağının merak edilmesi. Onca insan can derdindeyken? Onlarca futbolcu, enkaz altında iken ve bazı futbolcular can vermişken. Derdimiz bu mu şimdi? “Ligler ne zaman oynanacak.” Takım arkadaşlarını kaybeden, futbolcular saha da nasıl mücadele edecekler. Belki de kamplarda aynı odayı paylaştıkları, arkadaşını kaybettiler. Kolay mı? Böyle psikoloji içerisinde mücadele etmek. Düşünmek bile içimizi acıtıyor. Koca yürekli futbolcular çıktı ortaya… Gözlerinden damla damla akan yaşlarla çaresizliklerini haykırdılar, Gökhan Zan ve Volkan Demirel.. Türk milli takımının ve Fenerbahçe’nin efsanesi kalecisi Volkan Demirel, bunlardan bir tanesi sadece. Koca adam ağlıyor, yalvarıyor, yardım talep ediyor.  Acıyı paylaşıyor, vicdanları dürtüyor.  Bu feryatları görmeyen ve içi cız etmeyen bir kişi yani bir vatandaşımız var mı?… Bu futbolcular, futbolculuk yıllarında ne hakem yanlışlarına ağladılar, nede haksız penaltı kararlarına… Hepsine göğüs gerdiler.  Ama “o”da ağladı. Ne zaman mı? Pazartesi günü… Paylaştı yaşadığı o acıları, dağladı yanmış yüreğimizi. Yazarken bile zorlanıyorum, kelimeleri seçmekte. Evet hayat devam ediyor. Ateş düştüğü yeri yakar, derler ama bu defa Tüm Türkiye’yi yaktı. Bakalım nasıl karar verecek Türkiye Futbol Federasyonu… Bekleyip göreceğiz..