Hafta sonu Sivas’ta oynanan Sivasspor - Kasımpaşa karşılaşması soğuk bir havada oynandı. 

Protokoldekiler maçı sıcak localarından ellerinde çay ve kahveleriyle izlerken, tribündeki taraftarların üşümesini gördüler mi? 

Bence görmediler! 

Çünkü, ekolojik stadyum olma özelliğini taşıyan Yeni 4 Eylül Stadyumu’nun ısınma sistemi çalıştırılmadı. 

Güya stadyum inşaa edilirken zorlu kış koşullarına göre tasarlanmıştı. 

Olan yine olumsuz hava şartlarında yani soğukta stadyuma gelen “yiğidolara” oldu. 

Özellikle de çocuk yaşta diyebileceğim, 8-10 yaşındaki çocukların ellerini ve ayaklarını ısıtmaya çalışan babalarını görünce gözlerim doldu. 

Belki de bu çocukların birçoğu maç sonunda evlerine gitmek için “soğuk havada” otobüs duraklarında beklemek zorunda kaldılar. 

Bir arma uğruna çekilen bu çileye şapka çıkartmak lazım! 

İşin ilginç tarafı, tribünü dolduran taraftarların takımlarının kazanmasından başka, ne çıkarları var nede beklentileri... 

Asıl, takımın sahibi onlar! 

Futbol maçlarında ev sahipliği yapan stadyumlarda konfor şartlarının sağlanması, seyircilerin rahat bir seyir deneyimi yaşaması için oldukça önemlidir.  

Peki soğuk havalarda “Yeni 4 Eylül Stadyumunda” tribünlerdeki taraftarların konfor şartları neden sağlanmıyor?  

Kışın stadyum tribünlerinde konfor denilince akla gelen ilk kriter ısıtmadır.  

Stadyumda Isınma sağlanmazsa konfor şartları sağlanamaz! 

Yeni 4 Eylül Stadyumunda bulunan radyant ısıtıcılar bulundukları yükseklik nedeniyle sadece havayı ısıtıyorlar. 

Stadyumlar yüksek oranda rüzgâr alan yapılar olmasına rağmen radyant ısıtıcılar, rüzgârdan etkilenmeden, etkin bir ısıtma sağlayarak, konfor şartlarını koruyor. 

Yeter ki düzgün bir şekilde stadyumun çatılarına yerleştirilsin! 

Halbuki, radyant ısıtıcıların mesafesi taraftarlara yakın olmalı. Bu şekilde havayı ısıtmak yerine, doğrudan taraftarları ısıtarak, tasarruflu ve konforlu ısıtma sağlanabilir. 

Birçok stadyumda kullanılan radyant ısıtıcılar, tabiri caiz ise stadyumu hamama çeviriyor.  

Hava “-10” derece ise tribündeki taraftar “ +10” derece hissedebiliyor. 

Ben, Yeni 4 Eylül Stadyumu’nda radyant ısıtıcıların mesafesinin tribünlere uzak olduğunu düşünüyorum. 

Yüklenici firma ile görüşülüp, mesafe yeniden hesaplanıp düzeltilirse sorun çözüme kavuşturulmuş olur. 

Kısaca sizlere Yeni 4 Eylül Stadyumu’nun yapım aşamasından da bahsetmek isterim; 

Bizlere, stadyumun en büyük özellikleri arasında ekolojik ve teknolojik imkanların kullanılmasının yer aldığı anlatıldı. 

Sivas’ın zorlu kış koşullarına göre tasarlanan stadyumun aynı zaman da kendi elektriğini kendisi üretecek dendi. 

Stadyumun yaz aylarında yaklaşık 10 saatlik gün ısınımı ile 800 bin vatlık bir enerji depolayabilecek.  

Enerji maliyetlerini en aza indirecek stadyumda aynı zaman da yağmur suyu depolama hattı da bulunuyor. 

Yeni 4 Eylül Stadı'nda enerji tasarrufu için kuzey cephe çift duvarlı inşa edildi. İç cephede hava ile ısı yalıtımı sağlayacak alan oluşturuldu. 

Kuzeydeki alan, güney cepheye doğru yaptığı sarmal hareket ile doğal hava akışlarına izin vererek, kuzey rüzgarlarına kalkan oluşturuyor. Güneyden gelen sıcak hava akımlarının stadyum içine alınması sağlanıyor. 

Böylelikle bina ısıtma ve havalandırması için harcanan enerji miktarı önemli ölçüde azaltılıyor. 

Güneş ışınlarını dik alacak şekilde güney cephede konumlandırıldı. Gibi gibi gibi... 

Daha birçok teknik özellikten bahsedebilirim sizlere ama gerek yok! 

Çünkü, bizler “taraftarlar” olarak sadece ısınma özelliğinden bile faydalanamıyoruz. 

Maçlarda Üşüyoruz! 

Kimin umurunda dersiniz? 

Kalın sağlıcakla...