Yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada oynanan müsabakalarda taraftarlar takımlarını desteklemek için stadyumları yada spor salonlarını doldururlar. 

Bir karşılaşmada destek, taraftarlığın gereği ise, taraftar “neden” küfrediyor? 

Öncelikle maçlarda edilen küfrün tarihine bir bakalım isterseniz. 

Yaklaşık olarak 1950’li yıllara dayanan maçlarda taraftarlar, maç esnasında yaşanan olumlu yada olumsuz pozisyonlar için tepki vermeye başladıkları ifade ediliyor. 

İleri ki yıllarda da taraftarlar, oynanan karşılaşmalarda tepkilerini göstermek için küfretmeyi yavaş yavaş alışkanlık haline getiriyorlar. 

Taraftarların çok kaba küfürler etmeleri üzerine statlarda önlem alınmasının gerektiği vurgulanmıştır. 

Karşılaşmalara gelen taraftarlar, hakemlere ve futbolculara karşı el-kol hareketlerinin arttığı gözlenmektedir. 

Her nedense, tüm stadyumda bulunan taraftarlar ortak hareket ederek koro halinde küfr etseler de bireysel olduğu düşünülmektedir. 

Geçmiş yıllarda ve günümüzde küfürlere ençok hakemlerin maruz kaldığını söylesem yanlış belirtmiş olmam. 

Öyle ki, bazı maçlarda hakemlere edilen ağır küfürler nedeniyle “gün gelecek maç yönetecek hakem bulunamayacak” düşüncesine bile kapıldığım olmuştur. 

Yapılan aşırı küfürler nedeniyle çocuklar ve kadın taraftarlar her nekadar rahatsızlık duydukları için stadyumdan kaçsalar da son yıllarda onlarda buna ayak uydurmaya başladılar. 

Tribünlerdeki iki takımın taraftarları, birbirlerine takılma, sataşma ve kızdırma gibi sempatik yaklaşımları bir kenara bırakarak, sloganlarını ve tezahüratlarını küfrün en ağır şeklinde çeviriyorlar. 

Artık taraftarların, stadyumlarda ve spor salonlarında tribünden diğer tribüne hep bir ağızdan ve rahatça sövüp saydıkları bir dönem yaşamaktayız. 

Ne yazık ki, ne önlem alınırsa alınsın bu durum devam ediyor. 

Hatta ileri ki yıllarda da devam edecek gibi... 

Takım taraftarlarının gözünde stadyum ve spor salonları farklı davranılabilen ya da davranılması gereken yerler halinde görülmektedir. 

Buralara farklı bir dünya gibi bakılmaktadır. 

Bazı taraftarlar ise, maç esnasında normal kişiliklerinden farklı bir kişiliğe bürünmektedirler. 

Spor karşılaşmaları ve de özellikle futbol maçları en fazla taraftar topluluğunun bir araya geldiği sosyal etkinliklerin başında yer almaktadır.  

Taraftarlar, karşılaşmalarının en önemli paydaşlarından biridir. 

Özellikle futbolda “12. Adam" olarak adlandırılır.  

Taraftarların, müsabaka esansında yaptıkları tezahüratlar oyuncuların performanslarında olumlu ya da olumsuz etki etmektedir.  

Aslına bakarsanız, taraftarlar tepkilerini demokratik bir şekilde ve fair play  çerçevesinde göstermelidir. 

Hakaret ve küfür içeren sözleri söylememelidirler. 

Futbol, bir takımı aşırı sahiplenme duygusu ve tehlikeli saplantılara kadar uzanabilen taraftarları da içinde barındırmamalıdır. 

Kısacası, futbol müsabakaları oynandığı sürece, küfür olacak gibi duruyor. 

Yetkililer, nasıl önlem alırlarsa alsınlar. 

Bu sorun bitmeyecek. 

Kalın sağlıcakla...