Futbolu bilen ve ligimizi takip eden herkes veya her kesim tarafından bilinmektedir ki Süper Lig, 20 takım dan oluşmaktadır.
Ülke futbolumuz ve Süper Lig yalnızca 3 büyüklerden ibaret değildir.
Kimse yanlış anlamsın, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş elbette büyük camialar ve ülkemizin futbolunun lokomotifini oluşturmaktadırlar.
Benim sözüm “yeşil sahalarda” yaşanması gereken ama yaşanamayan adalete...
Özellikle bu sezon, bu üç takımdan birisi olan Beşiktaş’ta geri planda kaldı.
Bu sezon son haftalarda yaşanan hakem kararları da hepimize göstermektedir ki Süper Lig, yalnızca 2 takım üzerine kurgulanmış 38 haftalık bir dizi film gibi hepimize izletilmektedir.
İki takımın yaptığı serzenişler ise, oynadıkları her maç sonrası televizyon ekranlarından devam ermektedir.
Bırakın oynadıkları maçları kaybetmelerini, berabere kalmalarının ardından bile “rakibe saygı göstermeyi” hep bir kenara bıraktılar.
Kaybedilen her puan sonrasında ortalığı yangın yerine çevirmeyi çok iyi beceriyorlar.
Yapılan bu açıklamalarda her ne kadar “Lig Dizayn Ediliyor” cümlesi çok kullanılsada kimse, ligi kimin dizayn ettiğinin ismini açıklamıyor.
Bu tarz açıklamalara “taraflı basında” çanak tutmuyor değil.
Hakemlerin (Fenerbahçe ve Galatasaray) bu takımlara karşı yaptıkları belki bilerek, belki bilmeyerek hatalar günlerce konuşulur oldu.
Kendisini tarafsız olarak “ifade eden” bazı spor yorumcuları bile ne kadar taraflı olduklarını yaptıkları televizyon programlarında gösterdiler.
Bağıra çağıra yaptıkları ateşli yorumlarla taraftarlarına şirin gözükmeye çalışmayı da ihmal etmediler.
Bu yapılanların ardından daha önceki yazılarımda da çok kullandığım şu soru geliyor aklıma;
Çekilen bu “Süper Lig” isimli 38 haftalık dizide “Figüran” Anadolu takımları mı?
Süper Lig’imiz bir yeşil çam dizi filmi edasında oynanıyor desem, çokta abartmış olmam öyle değil mi?
Her hafta merakla beklediğimiz “bu hafta ne olacak” diye hafta sonunu iple çektiğimiz o meşhur diziler gibi bekler olduk, oynanacak olan maçları.
Fenerbahçe ve Galatasaray dizi filmin “Esas Oğlan”ı olurken, Anadolu takımları ise “Figüran” rolünü üstlenmiş durumdalar.
Haaa unutmadan, filmin kötü adamı ise her zaman olduğu gibi TFF Başkanı ve onun siyah giyen hakemleri...
Son yılların en popüler dizisi olan ve yıllarca süren “Kurtlar Vadisi” dizisini bile geride bırakmaya başladı “Süper Lig” dizisi desem, abartmış olmam her halde.
Her hafta bu iki takımın oynadığı maçlar ve maç sonunda yöneticilerin yaptıkları açıklamalar reyting rekorları kırıyor.
Anadolu takımlarının yöneticilerinin ise maçlardan sonra hiç sesi çıkmıyor desem yanlış olmaz!
Anadolu takımları da aynı filmlerde ki figüran oyuncular gibi sürekli dayak yiyorlar ama sesleri çıkmıyor.
Sesi çıkanları da “ne medya nede futbolseverlerin birçoğu” kaale almıyor.
Anadolu takımları, yine de kendilerine yapılan tüm haksızlıklara rağmen ayakta kalmaya ve kendilerine biçilen rolü oynamaya çalışıyorlar.
Neden mi dersiniz?
Güçleri yetmiyor Anadolu takımlarının, bu oyunda rollerini kabul etmiş durumdalar.
Aslına bakarsanız; Türkiye Futbol Federasyonu tüm takımların federasyonudur ve bütün takımlara eşit mesafede olması gerekmektedir.
Maçlarda haklıyı, haksıza “sırf güçlü ve camiası çok büyük diye” ezdirmemelidir.
Bakalım “Süper Lig” dizisinin sezon finalinde ne göreceğiz...
Kalın sağlıcakla...