Kızgınlıkların yerini önemsememek alıyor, sevginin yerini sadece merhamet alabiliyor. Önceden her sözü önemserken, şimdi kişinin hayat görüşüne bakıyorum. Yaşamı nasıl yorumladığına, hassasiyetleri ne boyutta? Dürüstlük, güven, dostluk gibi kelimeler onun için ne arz ediyor? Sadece duruma göre mi davranıyor? Kendi çıkarı olmadığı halde adaletten yana mı tutum sergiliyor? Kendi özel yaşantısında nasıl? Sonra size yaptığı yorum önemli veya önemsiz hale geliyor.

Söz söylerken bu söz kurşun olup can yapabileceğini bilirsek iki düşünür bir söyleriz. Fakat herkes kendi bilgisi dahilinde konuşacak. Bilmekten maksat diploma sahibi olmak, medrese bitirmek ya da cilt cilt kitap okumak değil sadece. Bilgin olmak, derin ve analitik düşünmek. Sadece incitmekten korkup susabilmek.

Hayatın çok içinden bir konuya değinmek istiyorum. Çokça İzliyorum bu söylemleri, "benim hakkımda şunu demiş, kim dedi, filanca şahıs, peki bu sözü size getiren doğru söylediğinden emin misin? Diyelim eminsin, bu davranış doğru mu, bu sözün öncesi var, sonrası var, o anki duygu durumu var. Şimdilerde daha iyi idrak ediyorum bizim dinimizde dedikodu, koğuculuk neden yasak. Toplumun asayişini derinden yaraladığı için. Aynı zamanda size gelen sözü dikkate almadan evvel, başta da söylediğim gibi kimin ağzından çıkmış ona bakın. Sözün adabını bilmeyenden beklentinizde olmasın. Söz bir anahtar her kalbe dişlileri uyum sağlar yeter ki usulca ve derinden yaklaşalım.

Nisa süresi 5. ayet de buyrulur ki; Kaba ve kırıcı olmaktan sakınıp onlara güzel ve yerinde sözler söyleyin. Biz kaba ve kırıcı olmamayı kimden bekleyebiliriz. İnsani hassasiyetleri yüksek kişilerden. Aslında böylelikle biz de rahatlamış olacağız ve şunu anlayacağız ki herkes kendine göre bir tutum davranış sergileyecek. Sözün özüne inen sözü süzmeden konuşmayacakta.

Dedim: ağız tadı bal ile olmaz, Bana Sultan gerektir, Dedi; hal iledir, kal ile olmaz, Seven sevdiğine Kurban gerektir. Mevlana Hz.

Her söz incitmesin sizi. Hangi yürekten çıktı ona bakın önce. Bir dahaki yazıda buluşmak niyazı ile.