Sivasspor yönetimi, camiadan kopuk yönetim anlayışına son verdi artık “tam buzlar çözüldü diyorum” yine devam ediyor.  

Sivasspor ismi için her daim mücadeleye devam eden tribünlerdeki az sayıdaki taraftar kitlesini diri tutmanın bundan sonraki karşılaşmalarda öneminin daha da fazla olduğunu söylemek isterim. 

Teknik Direktör Bülent Uygun camiayı tam ateşliyor, tribünler dolacak ve futbolseverler takımına sahip çıkıyor derken, Sivasspor yönetimi bir mehter takımı edasında iki geri bir ileri gitmekten vazgeçmiyor. 

Hatalardan ders çıkartmamak adına adeta kendisiyle savaşıyor!.. 

Taraftarlar maçın saati ile ilgili ne olup bittiğini öğrenmek için göbeğini çatlatırken, Sivasspor Yönetimi’nden lütfedip camiaya “süreç içerisinde” tek bir açıklama dahi yapılmıyor! 

Daha sonra yapılan açıklamada ise her iki takımın maçın aynı gün saat 15.00’de oynanması için anlaştığını ve yayıncı kuruluşun bunu kabul etmediğini öğreniyoruz. 

İyi ki de kabul etmemiş!.. 

Son yaşadığımız bu olayda da görülüyor ki, tüm taraftar grupları ve camia birlik olmuş maçın iftar sonrasına alınması için çaba sarf ederken, Sivasspor Yönetimi’nin maçın saat 15.00’de oynanmasını istemesi bana çok ilginç geldi. 

Hafta içi akşam saat 17.00’de oynanacak olan maçın saatinin 15.00’e alınması için müracaat etmek hangi aklın ürünüdür? 

Karşılaşmayı izlemek için akşam mesai saati sonrasında gelecek olan futbolseverler ve özellikle öğrencilerin saat 15.00’de gelemeyecekleri nasıl olurda hesaplanamaz? 

Yada, kısa ve net bir soru? 

Bülent Hoca, geldiği günden bu güne kadar yaptığı açıklamalarla sürekli “taraftarı tribünde görmek” istemesini ifade etmesine rağmen, Sivasspor Yönetimi taraftarın maça gelmesini “istememekte” midir? 

Sivassporlu taraftarların takımlarının sonuna kadar yanında olmak istemesi kadar doğal birşey yokturdur. 

Sivasspor taraftarı özellikle bu sezon “sanki sistematik bir şekilde” bezdirilmeye ve tribünlerden uzaklaştırılmaya çalışılıyor. 

İnanın, böyle düşünen birçok taraftarımız var.  

Öyle ki; kırmızı - beyazlı bu takım, alt liglerde 3.lig’de ve 2. lig’de bile onbinlerce taraftarı peşinden koşturuyordu. 

2017-2018 sezonunda Süper Lig’e tekrar çıktığı zaman yani 2.lig şampiyonluğunda stadyum kapalı gişe oynadı. 

Peki neden bu sezon böyle oldu? 

Takımın sezon başında ve devre arasında daha da güçlenmesini bekleyen taraftarlar, yapılan transferlerin ardından hayal kırıklığı yaşadılar. 

Şuan geçen sezondan ve bu sezonun ilk yarısından daha zayıf bir kadroya sahip olduğumuzu tüm camia görüyor. 

Buna da tepki olarak maçlara gelmemeyi tercih ediyorlar. 

Bu zihniyetle olmaz deyip kendi kabuğuna çekilen Yiğidolar’ın sayısı her geçen gün artıyor.  

Canından çok sevdiği Sivasspor’unu kalbine gömüp kendi sessizliğini yaşayan binlerce hatta onbinlerce taraftarlar, yapılan bu tarz amatörlüklerden bıktı, usandı…  

Hata ve eksiklikler karşısında Sivasspor Yönetimi’nin ne yazık ki artık hareket alanı git gide daralmaktadır. 

Tükenmişlik sendromundan; önce Sivasspor Yönetimi ve sonra da Sivasspor camiası biran evvel kurtulmalıdır.  

Bunun için Sivasspor Yönetimi düğmeye basmalı ve tribünlerde taraftarların yerlerini almaları tekrar sağlanmalı. 

Önümüzde çok zor karşılaşmalar var. 

Bizim için en önemlisi çarşamba günü saat 17.00’de oynayacağımız Karagümrük karşılaşması... 

Bu maçta alınacak olan 3 puan bizi rahatlatacaktır. 

Camia olarak tüm kırgınlıkları ve küskünlükleri bir kenara bırakıp, bu maçta takımın yanında olmalıyız. 

Evet, maçın günü ve saati sıkıntılı... 

Ama yinede imkanı olan herkesin tribüne gelmesine ve kırmızı - beyazlı takımına destek olmaya davet ediyorum. 

Ligin boyu her geçen hafta kısalıyor. 

Artık, “gün birlik olma günü” demeliyiz. 

Kalın sağlıcakla...