Sivasspor camiasında her hafta sonu, her maç sonrası biraz daha derinleşen hayal kırıklığı gözlemlemeye başladım.
Sivasspor ile ilgili olarak son zamanlardaki ruh halim hiç de iyi değil!
Camia olarak beklentimiz güzel günlerin geri gelmesi.
Yeniden güzel günler ne kadar yakın, ne kadar uzak bilemiyorum.
Şimdilik tek bildiğim, Bülent Uygun’un geçmişte yaşattıklarını düşünüp, bu geçmişle yaşıyor olmak.
Bülent Hoca’yla unutamayacağımız “Şampiyonluk” yarışı gibi.
Yada Atom Karınca Rıza Çalımbay’la Türkiye Kupası’nı kaldırmak...
Heyecan fırtınalarıydı!
Bunları yaşadığım için kendimi ayrıcalıklı sayıyorum.
Bir Sivassporlu taraftar olarak bu güzel günleri bana yaşatanlarla da gurur duyuyorum.
Bunların başında tabi ki Rıza Çalımbay geliyor.
Elinde bulunan kısıtlı kadroya rağmen her yıl başarıdan başarıya koştu.
Türkiye Kupası’nın kazanılmasının yanı sıra 3 yıl üst üste Avrupa Kupaları’na katılma başarısı gösterdi.
Avrupa’da Konferans Liginde ilk defa bir Türk takımın gruplardan çıkmasını başaran hoca oldu, Rıza Çalımbay...
İşte, bu bir teknik direktör başarısıdır.
Futbol elbette bir takım oyunu.
Bu başarıların altında birçok imza var.
Ama benim için Rıza Çalımbay en başta yer alıyor.
Bu yadsınamaz!
Bir Sivassporlu ve bir futbolsever olarak Rıza Çalımbay’a çıtamızı yükselttiği için gönülden teşekkür ediyorum.
Son iki sezondur ise, başarısızlık...
İnişli çıkışlı sezonlar yaşıyoruz.
Bazen öyle, bazen böyle. N'apalım?
Hayatın ve futbolun ta kendisi bu.
Hep başarı, hep yukarı çıkış olmuyor.
Önemli olan, mücadeleye devam etmek...
Dişiyle tırnağıyla zirveye tırmanmış bir büyük futbol takımı Sivasspor’un yeniden çıkışı yakalayacağına inanıyorum.
İnanmasına da...
Peki, her maç, her hafta sonu yeni bir düş kırıklığı yaşamaya daha ne kadar devam edeceğiz?..
Bilemiyorum.
Eski güzel günlerle kendimizi avutmaya devam ederiz, o kadar.
Şimdi ligin henüz başları, dipte değiliz!
Çıkış için Sivasspor’da yeterli tarihsel bilinç, yeterli beyin ve yeteri kadar geleneksel kuvvet olduğuna inanıyorum.
Sen “ben” demeden eğer herkes elini taşın altına sokabilirse, duyguların üstüne çıkıp aklın sesi dinlenirse, eski güzel günler yeniden kapımızı çalar.
Fazla gecikmeyelim!
Kalın sağlıcakla...