Süper Lig, hafta sonu oynanan karşılaşmalarla tamamlandı. 

Bu sezonunda lig şampiyonu ve düşen takımlar artık netleşti. 

Ligi Galatasaray şampiyon olarak tamamlarken, Pendikspor, Karagümrükspor, İstanbulspor ve Ankaragücü takımları küme düştüler. 

Buraya kadar herşey son derece normal. 

Futbol bu şampiyonda olacak küme düşende. 

Benim anlam vermekte zorlandığım nokta ise Sivaslı ve Sivasspor!.. 

Şartlar ne olursa olsun, öncelikle şehrinin takımını tutmalısın. 

Şehrimizin takımı Sivasspor, yıllardır çok başarılı bir şekilde ligde mücadele ediyor. 

Bu sezonda da beğenirsiniz beğenmezsiniz son derece başarılı bir sezon geçirdi. 

Daha iyisini yapabilirmiydi derseniz? Elbette yapabilirdi. 

Tabi ki, arkasında itici güç olarak şehrin insanı olsaydı. 

O zaman daha büyük bir başarı kendiliğinden gelebilirdi. 

Sivasspor’un bu sezon kendi saha ve seyircisi önünde oynadığı maçlarda bunu gördük mü? 

Hayır. 

Bilet alarak, karşılaşmaları tribünden izlemeye gelen futbolseverlerin sayısı ortalama 3 bin kişiyi geçmedi. 

Ama, sosyal mecralardan takıma sallamayan kalmadı. 

Takıma 3 kuruş katkısı olmayan insanların, kendilerinde böyle bir gücü nasıl bulduklarını anlamak mümkün değil!..  

Haksızmıyım? 

Halbuki futbolun o kentin kültürüyle sıkı bir ilişkisi olduğunu bilmeyenimiz yok. 

Bu kültür, büyük ölçüde şehir takımlarıyla oluşturulur. 

Futbolun gerçekten bir kültür öğesi olduğunu anlamayan taraftarlara bu düşünceyi anlatmanın manası yok. 

Nasıl anlatabilirsin ki anlamak istemeyene? 

Taraftar sayısının stadyum ve forma satış gelirleri gibi maddi boyutlarının yanında, futbolda başka bir şeyle ikame edilemeyecek manevi bir kıymeti olduğunu. 

Futbol stadyumları birer nirengi noktasıdır. 

Bu tavrı alıp İstanbul’da yerine koymak henüz anlamlı değil. 

Sivaslıya neden Sivasspor’u desteklemediğini soramayız.  

Neden bir Sivaslı olarak, Fenerbahçe, Galatasaray yada Beşiktaş’ı tutuyorsun diye yargılayamayız. 

Bir çoğunuzun çocukluk aşkıdır, bu takımlar. 

Çünkü biliyorum, bizim ülkemizde taraftarlık birazda “atadan” geçen bir şeydir. 

Ama bir teklifte bulunabilirim… ‘Şehrinin takımını (da) tut. 

Kısacası; Şehrinin takımının oynadığı maçlarda olmadığı kadar, Sivaslı’nın Kongre Müzesi bahçesinde Galatasaray’ın şampiyonluğunu kutluyor olması şaşırttı beni. 

En mutedil takım tutmak insanların gözünü döndüren, hayatında ve huyunda kara delikler açan illetli bir tutkudur. 

Sizlerden çocukluk aşkınız, takımı desteklemek vaz geçin diyemem. 

Bu benim haddim de değil! 

İsterim ki en azından sezon içerisinde bir cesaret gösterip Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi bir kenara bırakıp doğduğunuz şehrin takımı Sivasspor’un maçlarına gelmeniz. 

Tüm Sivaslı futbolseverlerin maçlara gelerek, bu duyguyu yaşamasını canı gönülden isterim. 

Kalın sağlıcakla...