Bir futbol kulübüne yada spor kulübüne neden başkan olunur. 

Bizim ülkemizde malumunuz üzere “zengin” diye tabir ettiğimiz üst tabaka insanlar kulüplere başkan olur.  

Bir şirket Patronu “Kulüp başkanı” neden olur? 

Yada “Kulüp Başkanı” nasıl olur?  

Bu yazımda bu ayrımı yapmaya çalışacağım. 

Hepimizin uzun yıllardır takip ettiği yada bildiği gibi kulüplerimizde “patron” diye hitap edilen iş adamları “başkan” oluyorlar. 

Sadece bir “etiket” edinmek mi amaçları? 

Başka bir deyişle toplumda saygı gören kişimi olmak? 

Zengin bir başkan, gerekirse kulübü satın bile alıyor. 

Kulüpte “tek adam” olabilme becerisi göstermekten de kaçınmıyorlar. 

Böyle bir başkan pardon “patron” iş adamı olup, maddi anlamda kulüpte üstünlük yani hegemonyalarını kurarak tek adam “Patron Başkan” oluyorlar. 

Her ne kadar kongre üyeleri tarafından seçilseler de durum öyle değil aslında! 

Tek adamlıkla yönetilen kulüplerde kongre üyeleri ve yönetim kurulu üyeleri yeşilçam filmlerdeki “Figüran” figüründen öteye gitmezler.  

Ülkemizde “tek adamlıkla yönetildiğini” düşündüğüm birçok kulüp var. 

Peki, başkan kulüpte hegemonyasını nasıl sürdürüyor? 

Bu tarz başkanlar, kulüp kasasının yanı sıra, ceplerinden de kulübe maddi destekte bulunur ve hatta bağış yaparlar. 

Yaptıkları maddi desteğin tek amacı vardır. 

Yeter ki, her konuda tek söz sahibi onlar olsun! 

Hatta yönetimden de olsa kendine biat etmeyenleri kulüpten uzaklaştırmayı da başarırlar. 

Dahada ileriye gidip üyeliklerini de iptal ederler! 

Öyle ki bazı kulüp patronları “koltuğun” büyüsüne kapılıp, kişisel egolarını ve koltuk sevdasını yıllarca bir kenara bırakamazlar. 

Onlara şunu sormak lazım; 

Kulübün “Başkanlık koltuğuna” oturduğunuzda “Kulübünüzün Başkanımı? Patronumu?” olacağınıza karar verin. 

Ona göre davranın ki, bizlerde ne olduğunuzu bilelim. 

Kulübünüze bağışlayacağınız paralardan da nasıl bir yol izleyeceğinizi üç aşa beş yukarı tahmin edebiliyoruz aslında. 

Bence, bir kulüp başkanı nasıl mı olmalı? 

Spor branşlarının yönetimi için ilk yapacağım şey; her biri için ayrı alt yönetim kurulları oluşturarak, bilgili, donanımlı ve tecrübeli kişilere emanet etmek olmalı.  

Her yıl sıfırdan kadrolar kurmak yerine, uzun vadeli planlar oluşturarak bir iskelet yapısı ve onun üzerine yükselen bir başarı grafiği kurmayı hedeflemeli.  

Yanlışsam düzeltin, bir başkan futbol ya da basketboldan anlamak zorunda değil diye düşünüyorum.  

O nedenle paralı değil, işi bilen başkanlar kulüpleri yönetmeli! 

Haksızmıyım? 

Kalın sağlıcakla...