Almanya’da düzenlenen, EURO2024’de katıldığımıza ülke olarak çok ama çok sevindik. 

Fakat turnuvanın başlamasının ardından kafamızda hep çelişkiler oluşmaya başladı. 

Mesela milli takım 16’ya kalır mı? 

Bu sorunun cevabını Çarşamba akşamı oynayacağımız Çekya karşılaşmasının ardından öğreneceğiz. Sonuç umarım hüsran olmaz. 

Ben ilk gün belirttiğim gibi, yine ifade etmek istiyorum. 

Yüksek sesle tekrar tekrar söylüyorum; “Milli Takımın hocası, Türk Olmalı” 

Montella, ah be Montella... 

Şu milli takımın başında en son olacak teknik direktörsün aslında! 

Grubumuzda Portekiz, Gürcistan ve Çekya milli takımları bulunuyor. 

Şuana kadar, grubumuzda iki maçımızı tamamladık. 

Bu karşılaşmalardan Gürcistan’ı 3-1 mağlup ederken, Portekiz’e ise 3-0 mağlup olduk. 

İki karşılaşmada da teknik direktör Montella’nın yanlış tercihleriyle karşılaştık! 

Gürcistan maçında yapılan yanlışlar, galip gelmemiz nedeniyle göz ardı edildi. 

Çok mu iyi oynadık derseniz? Elbette hayır. 

Tarihinde ilk defa Avrupa Şampiyonası’na katılan Gürcistan’da futbolcular oldukça istekli ve arzulu futbol oynadılar.  

Karşılaşmanın son dakikalarında şansımız yaver gitmese, belki de sahadan 1 puanla ayrılabilirdik. 

Kalecimiz, defansımız ve orta sahamız kötü olduğu gibi maç boyunca da forvetsiz bir futbol oynadık! 

Neyse ki, kaliteli ayağımız ve son yılların ülke futbolu adına parlayan yıldızı Arda Güler sahneye çıktı. İlk golün sahibi Mert Müldür’ün attığı gole nazire yaparcasına müthiş bir sol ayak golü kaydetti. 

İşte bu gollerin gölgesinde kaldı, teknik direktör Montella’nın ve futbolcuların yaptığı hatalar! 

Yinede kazandığımız için mutluyduk. 

Ve artık ikinci maç yani Portekiz maçı bizi bekliyordu. 

Yenildik! 

Baştan sona yanlış tercihlerle dolu bir maç izledik. 

Teknik direktör Montella, yine yaptı yapacağını ve hepimizi hayrete düşüren bir kadro sürdü sahaya. 

Montella’nın yorgun dediği Arda Güler’i dinlendiriyor olmasına tam inanmıştım ki, maçın 3-0 olmasının ardından kurtarıcı olarak oyuna aldı. “Bu ne perhiz bune lahana turşusu” 

Portekiz, pekala karşılaştığı her takımı yenebilecek güçte.  

Ama inanın, maçtan önce Portekizlilere sorsak bu skoru kendileri bile beklemezlerdi. 

Öyle yada böyle, geldik grubun son maçına! 

Son maçımızda Çekya ile karşılaşacağız. Portekiz-Çekya maçını gözümün önüne getirdiğimde, işimizin çokta kolay olmayacağını söyleyebilirim. 

Bizim baştan sona mahkum oynadığımız Portekiz’e adeta kök söktürdüler. 

Bize karşıda aynı ciddiyetle ve mücadeleci ruhla oynayacaklardır. 

Grupta 1 puanı bulunan Gürcistan, bir üst tura çıkmayı garantileyen Portekiz ile oynayacak. 

Gürcistan’ın galibiyetle ayrılması durumunda dengeler tamamen değişecek! 

Gürcistan kazanır, bizde Çekya’ya mağlup olursak evimize erken döneriz. 

Belki çok zor bir olasılık ama futbol sürprizlerle dolu. 

Fakat, kaybetmediğimiz takdirde bu gruptan elbette çıkarız. 

Gruptan çıksak bile daha ileri gitme olasılığımız, bana göre yok! 

Montella ve bu futbolcu grubuyla buraya kadar der, havlu atarız. 

Son olarak şunu belirtmek isterim, milli takımda oynamak için illa İstanbul’da mı top oynamak lazım? 

İnanın Anadolu takımlarında daha kaliteli ve “milli ruh duygusu” fazla olan binlerce futbolcu var. Birçoğu şuanki kadroya güle oynaya girer... 

Yaşananlar; futbolcuların değil, futbolu idare edenlerin şuçu. 

Bunlar elbette turnuvadan sonra mutlaka konuşulacak ve tartışılacaktır. 

Millilerimize Çekya karşısında başarılar dilerim. 

Son 16’da görüşmek üzere. 

Kalın sağlıcakla...