Uzun zamandan beri Türkiye’de sokak hayvanlarını ne yapalım nasıl bir çözüm üretelim tartışmaları yaşanıyordu. Gerçekten de sokak hayvanları ülkemizde ciddi sorun haline gelmişti ve bu sıkıntı giderilmeli idi. Çünkü sokak hayvanları özellikle de köpekler baş edilemez hale gelmişlerdi. Artık insanlara saldırıyor, insanları yaralıyor,araç kullananlara kaza yaptırıyor,hatta ölümlere sebep oluyorlardı. Çoluk çocuk sokağa çıkamaz oyun oynayamaz hale gelmişti.

Bir kanun hazırlandı ve Meclise sunuldu. İşte bizim meselemiz burada başladı. Görüşmelerde yer yerinden oynadı. Muhalefet partileri öyle bir tepki gösterdi ki sanki dersin üçüncü dünya harbi çıktıda ona karşı çıkılıyormuş gibi. Asıl mesele üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. İktidar partisi tarafından bir yasa hazırlanması idi. Eğer bu yasayı iktidar partisi değilde kendileri hazırlasaydı tepki kesinlikle böyle olmazdı. Yani kendileri iktidar olsalar idi şahit olduğumuz olayların tam tersi bir tutum sergilenir ve sonuna kadar savunulurdu. Bizim toplum olarak asıl sorunumuz bu iktidarsak her şey normal fakat muhalefette isek anormal.

Bizde ana unsur insandır öncelik insana verilir .İnsanların ölümüne sebep oluyorsa biri bu ister insan ister hayvan olsun bir şey değişmez cezası verilmelidir. Aynı işi bir insan işlemiş olsa ceza veriliyor. Peki ortada bir ölüm var ölüme sebebiyet var ne yapacağız şimdi. Orta yerde bir kuduz vakası varsa buna bırakalım hayvancağız yaşasın mı? Diyeceğiz böyle bir tutum sergilersek bize en azından “ Louis Pasteur ” dava açar ve bizi kınar. Ben kuduz aşısını ne için bulmuştum diye.

Biz neden makul olamıyoruz sağlıklı düşünemiyoruz. Oraya ciğeri yanan bir anne geliyor durum tespiti yapıyor ve diyor ki başı boş sokak köpekleri benim çocuğumu öldürdü bir dakika durun bu muhalefet,iktidar kavgası değil .Aynı zamanda bu bir seçmendir. Hani siz seçmene saygılı idiniz? Sizin ne seçmene saygınız var ne de önem vermeniz var. Siz o andaki durumunuz neyi emrediyorsa ona uyuyorsunuz..

Hele bir sanatçının sahneye çıkıp ben hayvanım beni de öldürün demesi başlı başına bir ironi. Yahu sen niye hayvan oluyorsun bunun daha kibar ve nazik söyleme şekli yok mu, biz seni niye öldürelim, öldürelim de 30-40 sene ceza mı yiyelim?

Burada asıl soru şu: Bu sokak hayvanları birdenbire niye bu kadar çoğaldı? Cevap: İnsanlar heveslendiler ve gittiler birer hayvan satın aldılar. Sonra yaz geldi ya tatile gittiler hayvanları en kısa yoldan beş on sokak öteye bıraktılar ya da hayvandan usandılar ve onu sokağa bıraktılar. Her iki durumda da olan bu hayvanlara oluyor.

Bu meseleyi en kısa zamanda çözün .Bu sen ben meselesi değil. İnsanlar gerçekten çok mağdur durumdalar. Bu olaylardan biri sizin başınıza gelse ne yapardınız? Toplum olarak merak ediyoruz doğrusu.