Geliyor en güzel misafir.

Ya şehri ramazan asırlardır gelmektesin, uzak yollardan kolların rahmetle dolu geliyorsun her seferinde.

Takvada üstün, itikatta kusursuz, hayırda yarışan kimselerle yolun kesişmiştir, defalarca.

Onlar senden razı sende onlardan razı ayrılmıştınız.

Ey gönlümü sükunete davet eden can, Ramazan.

Biz ahir zaman ümmetiyiz, öyle hızlı geçen bir zamanın içinde koşturuyoruz ki, sürekli bir yetişmeme halindeyiz.

İmamı gazali gibi ilimle meşk edip kitaplar yazmıyoruz, uykusuz kalıp gecemizi Rabbi'mize teslim etmiyoruz ama biz yetişemiyoruz.

Erken yatan erken kalkan müslümanlar aramızda olsa da, evdeysek sabahın bereketini uykuda geçiriyoruz.

Abdestle uykumuzu dağıtmak yerine biz bir fincan kahve yapıp, televizyon başına oturuyoruz.

Bildiğin gibi değil ahir zaman ümmetiyiz.

Bol bol eleştiriyoruz, kınamaktan korkmuyoruz, bir kibir bir enayiyet sorma. En iyi mevkide, en iyi evde, en iyi elbiseyi alma telaşımız var.

Ahireti unutuyoruz.

Entelektüel olmak adına ayet hadis pek söylemiyoruz. Modern bilinmek adına kendi geçmişimizi unutuyoruz.

Ey ramazan tam teravih namazı saati bizim aile kavramını yerle bir eden dizilerimiz var, sanki kılamayız teravih namazını.

Çok yoğunuz bu doğrultuda da çok yorgunuz ibadetten kendimizi muaf sayıyoruz.

Ey gül kokulu ramazan bize iyi gel ne olur. İçimde inceden kulluk sızısı, gafletten uyandırmadan gitme ey can Ramazan.