DG Sivasspor’da Teknik Direktör Rıza Çalımbay bu sezon Süper Lig’de oynadığı karşılaşmalarda aldığı sonuçlarla tribünler tarafından sorgulanırken, UEFA Konferans Lig’inde gösterdiği başarıdan dolayı ayakta alkışlandı. Herkes karma karmaşık duygular içerisinde bu yaşanan durum karşısında.
Enteresan (İlginç) olan nokta burası zaten.
Aynı sezon içerisinde; Avrupa Kupası karşılaşmalarında büyük bir başarı gösteren bir takımın, Süper Lig’de yerden yere vurulması.
UEFA Avrupa Konferans Lig’inde grup aşamasında oynadığı güzel karşılaşmaların ardından “grup lideri” olarak bir üst tura çıkacaksın.
Ama, Süper Lig’de şuana kadar oynadığın karşılaşmalarda istediğin sonuçları bir türlü alamayacaksın ve puan cetvelinde 17. Sıraya kadar gerileyeceksin.
Sizce de ilginç değil mi?
Tribüne gelen taraftarlar bile bu ilginç durum karşısında adeta şaşırmış durumdalar....
Taraftarlar; Takım “kötü deseler” değil, Avrupa’da müthiş bir tarihi başarı var.
Takım “iyi deseler” değil, Süper Lig’de puan cetvelinde 17. Sırada ve bir haftayı da “BAY” geçecek.
Bu durum karşısında ne diyeceğimi ben de bilemiyorum inanın...
Benim de kafam karışık.
Tribünler gibi bende “hem sevgiyi, hem nefreti” bir arada barındıran “karmaşık duygular” içerisindeyim.
Anlamak mümkün değil.
Futbol sadece başarılı olunduğu zaman değil, başarısız olunduğu zamanda tribünlerin tezahüratına mazhar olunan bir oyun.
Mağlubiyet ve kötü oyun her ne kadar futbolun doğasında var olsa da, taraftar bunu bir türlü kabul etmiyor.
Taraftarlar açısından karşılaşmalarda tek hedef “Öyle ya da, böyle kazanalım”..
Negatif, yanı olumsuz bir sonuca hiçbir takım taraftarının tahammülü yok.
DG Sivasspor taraftarı da “nasıl olursa olsun” kazanalım derdinde doğal olarak.
Bir şekilde bundan sonra oynanacak olan karşılaşmalarda puan ya da puanlar alınmalı.
Aksi durum çok kötü olur, DG Sivasspor camiası için.
DG Sivasspor camiası olarak aklı selim düşünelim ve hatta bulunduğumuz konum itibariyle böyle düşünmek zorundayız. Taraftarlar, Yönetim, Teknik heyet ve Futbolcular hep birlikte...
Şu an için yapacağımız tek şey, takımımızı sezon sonuna kadar kayıtsız şartsız “des-tek-le-mek"..
Başka bir şansımız ve imkanımız da bulunmuyor.
Takımı, sezon sonuna kadar canı gönülden ve çılgınca desteklemekten başka.
Süper Lig’in dibinden ancak “el ele, omuz omuza” vererek birlikte çıkabiliriz.
Teknik direktör Rıza Çalımbay’ın da tribünler tarafından sorgulanması bir kenara bırakılmalı diye düşünüyorum.
Ama şu an için!..
Teknik direktör Çalımbay’da, takımının bu durumu karşısında kendisini mutlaka ve mutlaka sorguluyordur.
Sivas’ın öz evladı.
Hocanın, Sivas’ı ve Sivasspor’u ne kadar sevdiğinin farkındayım. Bunu her platformda kendisi de dile getiriyor.
Her ne kadar “Beşiktaş” taraftarı olduğunu söylemlerinde dile getirse de...
Sivas ve Sivasspor sevgisinden şüphem yok.
Şuan konum itibariyle Sivasspor’un hocası ve profesyonelliğin gereği olarak bununda farkında.
Öyle de olmalı ve Sivasspor’a odaklanmalı.
Şapkasını önüne alıp düşünmeli, nerede ve neredeler de hata yaptığını.
Bir öz eleştiri olarak.
Hoca, ben nerede yanlış yaptım veya yapıyorum, demeli.
Çözüm yine kendisinin elinde.
Sahaya çıkan ilk onbir oyuncularını belirleyen kişi takımın teknik direktörüdür.
Bu konu da Teknik direktör tek yetkilidir.
Takımın oynadığı oyundan ve aldığı sonuçtan dolayı tek sorumlu da teknik heyettir.
Teknik direktör Rıza Çalımbay, dünya Kupası nedeniyle verilen bu arayı iyi değerlendirecektir.
Değerlendirmek zorundadır...