Sivas 4 Eylül Stadyumu’nun zemininin incelenmesinden sonra bu karar verildi. Sahada sıkıntı olması takımı zor duruma düşürdü. DG Sivasspor, yine deplasman da ve yine bir komşu ilimiz de oynamak zorunda kaldı. Maç eğer Sivas’ta oynanmayacaksa ilk tercih “İstanbul” olmalıydı. Yani ben olsam, karşılaşmayı İstanbul’da oynamayı isterdim. Neden mi? Bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz. İstanbul’da bulunan Sivaslıların çoğunluğu. DG Sivasspor’un geçtiğimiz sezon İstanbul’da oynadığı karşılaşmalarda da gördük. Kayserispor’la Türkiye Kupası finali oynadık ki; Taraftar muhteşemdi. Tabii, birde işin parasal yönü var. Takımın gelirine katkısı olacaktır, diye düşünüyorum. Maçlarımızı Kayseri veya Malatya’da oynamanın bir anlamı yok. Son olarak Kayseri’de oynadığımız Bursa Karacabey karşılaşmasında da gördük. Türibünler boş kalıyor. Çok bir anlamı olmuyor, anlayacağınız. Evet işte bu ve buna benzer nedenlerden dolayı doğru olan “İstanbul”. Gelelim bugün ki maçımıza. Rakip, Akdeniz temsilcisi Adana Demirspor. Yaptığı transferle ve oynadığı futbolla her kesimin takdirini kazanan bir takım. Adana Demirspor’un yıldızlarını tek tek saymaya gerek yok. Kadrosu gayet iyi. Adana Demirspor Teknik Direktörü Vincenzo Montella’nın oynattığı oyun futbol kamuoyu tarafından takdir topluyor. İşimiz zor, anlayacağınız. Gönül isterdi ki, transferlerimizin hepsi yapılmış olsun. Ve tam kadro olarak mücadelemizi yapalım. Ama olmadı. Takımdaki eksiklikleri göz önünde bulundurduğumda, kırmızı-beyazlı ekibimiz için kolay bir maç olmayacak. Bu karşılaşmadaki en önemli figür taraftar olacaktır. Deplasmanda ki maça nasıl gelirler bilmiyorum. Süper Lig’in 2. Yarısının 2. Karşılaşmasını oynayacağız. Kazanmamız gereken bir maç. Bugün oynanacak olan karşılaşmada kırmızı- beyazlı ekibimize başarılar diliyorum.