Benim küçük depremzedeme... Henüz konuşmadım seninle, işin aslı şudur ki konuşamadım. Halbuki bilirsin, iyi cümleler kurar teselli ederdim çoğu zaman çevremdekileri. Boğazıma sözler kördüğüm oldu çıkmıyor sanki... Biliyorum sağlıklısınız iyisiniz. Ama sesin acıtacak, inceden bir yerleri, henüz hazır değilim anla beni. Sana kalben sarılıyorum. Say ki geçmişte olduğu gibi üzerinde tavşanlı tulumun var göğsümde yatıyorsun hiç uyanma diye kıpırdamıyorum. Aynı öyle hisset beni bir ömür yanında. Düğünün oluyordu, hurma tatlısı yapmak için gelmiştim. Dönerken elimde hurma aparatı ile çıkıyordum sen dedin ki; ''Çeyizimde sadece bu eksik almayı unutmuşum'' dedin. Döndüm hemen verdim'' ''senin olsun dedim. Şimdi o aparatı görünce bu anı canlanıyor gözümde. Diyorum sağlıkmış gerisi eksik olsa ne olur. Yaşlansanda bir bardak o evi hatırlanacak sana belki ama bil ki imtihan. Çok şükür benim kuzenlerim hayatta sağlıklılar. Keşke kimse bu dünyadan bir anda hızlıca göçmeseydi diyorsun istemsizce. Ama bir anda ''siz bilmezsiniz ben bilirim'' ayeti düşüyor ilmek ilmek her zerreme. Tüm vefat edenlere rahmet diliyorum. Kalanlara sabır şifa diliyorum. Yarabbi Azametinden Rahmetine sığınıyoruz. Tekrar hayat bahşettiğin kulların için tekrar bahar gelsin. Kuşlar ötsün. Doğan bebeklerin biri kız biri oğlan olsun bu vatana sevdalı büyüsünler. Ölüm gerçek doğum mucizedir. Buna şahitlik etmeye devam edeceğiz kim bilir hangi vakte kadar. Bir sonraki yazıda buluşmak duası ile.