İstanbul’da, Karaköy Meydanı’nda, Akbank’ın önünde bir armut ağacı var. Her bahar çiçek açar, meyve verir. Kimi-kimsesi, arayanı soranı yoktur. Olgunlaşmadan dökülen meyveleri ara sıra dibinde oturan ayakkabı boyacılarının tepesine düşer.

Onu oraya kim dikmiştir? Nasıl gelişip serpilmiş, böyle güzel-leşmiştir? Yaprak-larının üzerinden bugüne kadar kaç metreküp zehirli gaz, kurum geçmiştir? Bütün bunlar bir yana.

Şehrin her yanını masa üzerinde kesip biçen eller gün geçmiyor ki Karaköy Meydanı’nı da delik deşik etmesinler. Caddeler açılıyor, kapanıyor, altüst geçitler inşa ediliyor, durakların yerleri değişiyor, binalar yıkılıyor-yapılıyor; saltanat tacını elbirliği, gönül hoşluğuyla başına geçirdiğimiz arabalar uğruna her zillete katlanıyoruz.  

Makalenin devamını yenisafak.com'den okuyabilirsiniz.