Bu memlekette “Kamyon Arkası Yazısı” diye bir şey var. 1800’lü yılların son çeyreğinden beri otomobil macerası olan Türkiye’de ilk kim kamyon arkasına bir yazı yazdı bilinmez ama insanlar bu yazılardan vazgeçemiyorlar. İnsanoğlu kendisini “kamyon arkası yazısıyla da olsa, bir şekilde ifade etmek istiyor. Bu yazıları inceleyip makale yazan, tez hazırlayanlar dahi olmuş. Biz de bu kadar geniş çaplı olmasa da bir köşe yazısına sığdığı kadarıyla “Kamyon Arkası Yazılarını” değerlendirmek istedik.

Kamyonların özellikle Pakistan-Hindistan gibi Asya ülkelerinde bir gelin arabasından daha dikkat çekici bir şekilde süslendiğini biliyoruz. Ayrıca bazı yabancı tırlar üzerinde de yazılar yazdığına şahit olmuşluğumuz vardır. Fakat başka ülkelerde bizdeki şekliyle bir kamyon kültürü var mıdır bilmiyorum. Bu yazılarla gündüz dikkatleri üzerlerine çeken kamyoncular, geceleri de kamyonlarındaki rengârenk ışıklarla dikkat çekiyorlar.

Yazıların çoğu eğlendirici mahiyette. Yazıyı okuduğunuzda araç içindeki kapatana karşı bir sempati duyabileceğiniz gibi bunun tam tersi durumlar da yaşayabilirsiniz. Toplumsal kabul ve gerçeklikler taşıyan yazılara da çokça rastlanıyor. Kamyoncular; “yürüyen evleri” olan kamyonlarında zamanlarının çoğunu geçiriyorlar ve duygularını-düşüncelerini bu yazılarla geçtikleri her yola, her durağa taşımış oluyorlar. Mizah anlayışlarını, felsefelerini, hayat hikâyelerini, nereli olduklarını geçtikleri yollardakiler ile paylaşmış oluyorlar. Bu paylaşımı yaparken, bazen basit Türkçe kurallarına bile riayet edilmese de felsefi, sosyolojik, psikolojik, ekonomik, siyasi hatta edebi sözler de görmek mümkün bu yazılarda. Yine bu yazılarla, atarlı bir söz yazan kamyon şoförünün psikolojisini de tahmin edebiliyorsunuz.

Diyelim ki İstanbul trafiğinde ve kaplumbağa hızındasınız, kan basıncınız yükselmiş sinirler gerilmiş. O sıra önünüzde bir kamyon ve arkasında “Sendeki hava lastiklerimde de var” yazıyor. İşte güldünüz ve rahatladınız. Örnekleri çoğaltmadan sözü kamyonculara bırakalım ve “kaptanların kitabını” okuyalım bakalım:

“Tümden gelim, tüme varım. Senden gidim, kime varım.”

“Ölüme gidelim dedin de mazot mu yok dedik.”

“Ön yargılarından öpüyorum canısı; bakış açına selam söyle.”

“Azrail benim peşimdeyken, sen neyin peşindesin.”

“Sıradaki selâ; kendini hiç ölmeyecek sananlara gelsin.”

“Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum sanar.”

“Seni çekeceğime, el frenini çekerim, yüreğim yanacağına lastiklerim yansın.”

“Duanla doğmadım ki; bedduanla öleyim.”

“Kasko yok, muska var.”

“O şimdi hayallerde.”

“Gittiğime bakma hiç halim yok.”

“Sinyal verip geçtiğin bu kalbimi; ileride dörtlü yakıp bekleyeceksin.”

“Uzaktan kusursuz; tanıdıkça lüzumsuzsun, sana değmez.”

“Öyle bir sihirbazsın ki beni bile kaybettin be gülüm.”

“Özendiğiniz hayatı yaşamakla meşgulüm.”

“Ben senin gibi çok rüya görürüm amma sen benim gibi bir gerçek yaşayamazsın.”

“Kamyon çeker 10 ton, gönlüm çeker Paris Hilton.”

“Biz de biliriz dost sevindirmeyi ama favorimiz düşman çatlatmak.”

“Benden sana bir akıl; aklın varsa tek takıl.”

“Seni şifrem yapacaktım ama karakter yetersiz diyor.”

“Dünya dert şampiyonu.”      

“Doktor değilim ama hastam çok.”

“Ben; kaybetmeye, ilkokulda silgi ile başladım.”

“Seni sevmek ibadetim ama sevemem cenabetim.”

“Başarı boşduranın değil; koşturanın hakkıdır.”

“Azrail bile ayağıma gelecekken, sen neyin tribindesin.”

“Ben seni İstanbul boğazında değil; Sivas’ın ayazında sevdim.”

“Rahmetli baban da sollardı.”

“Babamın nefesi, anamın duası yeter.”

“Üç kuruşluk insanların; milyonluk tavırlarına hastayım.”

“Gençliğine güvenme, ölenler hep ihtiyar mı?”

“Hatalıysam lütfen bire bir görüşelim.”

“Adımı avucuna yaz. Beni hatırladıkça avucunu yalarsın.”

“Bi konum at da mutluluğun yolunu bulalım.”

“Bana eski günlerim bir de şimdiki aklım lazım.”

“Gelüse gelü; gelmezse gendi bülü”.

“Hedefimiz ibre sonu, ALLAH’ım sen bizi koru.”

“Tüplü ve öfkeli.”

“Federallerin canı cehenneme; yaşasın zabıtalar.”

“Karayollarında değil; Kâbe yollarında öleyim.”

“Misafir çocuğu gibiydin. Geldin, Dağıttın, Gittin.”

“Ağzı olan konuşuyor.”

“İleride güzel günler göreceğiz demişlerdi. Daha ne kadar gideceğiz.”

“Korkuyorum bir gün şeytan çıkıp; Affet ALLAH’ım insana uydum diyecek.”

“Fakir tezek yaksa; ya b… zam gelir ya da ineğin kıçına sayaç takarlar.”

“Biz geceyi seviyoruz diye kimse kendini yıldız zannetmesin.”

“Üşüyorum Sevgili, mevzu yokluğun değil; kalorifer bozuk.”

“Hayvan açken; insan tokken kudurur.”

“Yolda yavaş gidiyorsun diyorlar. Sen hiç podyumda koşan manken gördün mü?”

“Bir çiçekle yaz gelmez ama her bahar bir çiçekle başlar.”

“Ezdirmem sana kendimi.”

 “Çok tatlı olabilirsin ama ben şeker hastasıyım.

“Bas gaza, frene debriyaja. Götür ver parayı vergiye, stopaja…”

“Ah şu kaliteli insan rolleriniz yok mu, bitiyorum.”

 “Sana gelmediğim gün; mazota gittiğim gündür gülüm.”

“Ben, çocukluğumda hiçbir şey düşünmeden uyuduğum geceleri özlüyorum.”

“Rihanna’nın dövüldüğü, Adriana Lima’nın aldatıldığı bu dünyada seni de harcarlar.”

“Mülteci çocuğun Paris hayalleri gibi; yasa dışı bir aşktı benimkisi.”

Yukarıda bazı kamyon arkası sözlerine yer verdik. Aralarında, çok zekice söylenmiş sözler var. Siyasi liderlerin sözleri,  Amerikan Sineması ve yerli film replikleri, arabesk parçalardan alıntılar, “ergen ağzı ile söylenmiş sözler”, yöresel ağız ile söylenmiş olan bu sözler kimi zaman güldüren kimi zaman düşündüren aynı zamanda tehlikeli olabilecek sözler. Okumaya çalışırken, maazALLAH kazaya sebep olabilirler. Aslında; âşıkın, kamyon-otomobil üzerinden mâşuka mesajı-tezahürüdür bu sözler.

Bu sözler ileride atasözlerine dönüşürse şaşırmam. Yeni nesil ileride belki de kamyon arkası yazısı yazmayacak bunun yerine “sosyal medya hesabının duvarına yazacak ama muhteva değişmeyecek. Kısa, özlü bir cümle ile meram anlatılmaktan vazgeçilmeyecek. Bu minvalde, ülkemizde düzenlenen kamyon arkası yazıları konulu bir yarışmaya 5750 kişi katılmış. Meşhur “Çiçek Abbas” filminin ve oradaki atışmaların kamyon arkası yazılarının popülaritesini arttırdığını da belirtmek gerekir. O günlerden beri; “MAAŞALLAH”, “ALLAH KORUSUN”, “Âşıksan vur saza; şoförsen bas gaza.” “O şimdi asker.” “Al yazmalım” “Babam Sağolsun.” “Efsane”, “Baba yorgun.” “Yine mi sen”, “Aklın ben de kalmasın.” “Öpüldünüz” , “Efsane geri döndü.” “Nazar Etme ne Olur, Çalış Senin de Olur.” “Miras değil; alın teri.” “Bazıları çekici sever.” “Adı ben de saklı.” “Yalnız Kovboy”, “Çekemeyen anten taksın.” “Klipimde oynar mısın?, gibileri araçlarda en çok kullanılan sözlerdendir. Aralarında çok edepsizce olanlarını, bir kötülüğü yaymış olmamak için yazmadığımız sözler de çoktur. Kamyon-oto arkalarında sözler kadar siyasi liderlerin imza sirkülerine de sıkça yer verilir. N.Erbakan, M.Yazıcıoğlu, R.T.Erdoğan ve M.K. Atatürk imza sirkülerine sıkça yer verilen liderlerdendir. Yine kamyon arkası yazılarıyla bitirelim:

"Gönlünde yer yoksa güzelim, fark etmez ben ayakta da giderim."

“Bilmem bu gidişin dönüşü olur mu?”

“Neskafe bile üçü bir arada ben yine yalnızım.”

“Korna çalma, uyuyorum.”

  Es-selam…