Bu memlekette Cumhuriyet kurulduğundan itibaren 27 Mayıs 1960 bir diğeri ise 12 Eylül 1980 askeri darbesi yapılmıştır. Arada bazı olaylar yaşanmıştır. Fakat bunların en acısı ve milletin zihninde yer etmiş olanı 1960 ve 1980 askeri darbeleridir.
1960 da dönemin Başbakanı Adnan MENDERES başta olmak üzere Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü ZORLU ve Maliye Bakanı Hasan POLATKAN. Bunların hepsi delilsiz adeta yargısız infaz edilmiş uydurma suçlarla mahkeme bitirilmiş üç kişi idam edilmiştir.
Ne garip bir olay ki daha sonra başımıza bir terör örgütü çıkarılmış ve bunlardan dolayı suç işleyen ve suçu sabit olan kişiler değişik zamanlarda tutuklanmışlar ve kimi on ,kimi altı yıl kimi dört yıl mahkumiyet almışlar ve bunlardan dolayı halkı sokağa çıkmaya davet etmişlerdir.
Rahmetli Erbakan’ın partileri bir kaç defe suçsuz yere kapatılmış bir kısmı siyasi olarak yasaklanmış fakat hiç birinde halkı sokağa çıkmaya davet etmemişlerdir. ,Erbakan’a yapılanları bu memleketin göbeğinden Amerika'ya bağlı abileri ve onların yerli iş birlikçileri yapıyordu. Yani hep aynı kişilerdi. Güya demokrasi havarileri idiler. Bu memleketi kimin idare edeceğine onlar karar veriyorlardı.
Siz bu ülkenin kanunları içerisinde suç işleyeceksiniz, suçunuz sabit görülecek, terör örgütü üyesi olmak terör örgütü propagandası yapmaktan tutuklanacaksınız, içeri alınacaksınız, sonra da sizin ağa babalarınız sizi sokağa çağıracak. Yok böyle bir şey herkes yaptığının cezasını çekecek. Bu nasıl politika bu nasıl belediye başkanlığı? Bunlara bu desteği verenler önceki darbelerde de bu şekilde demokrasi tellallığı yapıyorlardı. Güya bunlar bu ülkede ilk defa parti kuranlardı .Bundan dolayı bu memlekette her şeyi yapma hakları vardı . Biriniz çıkıyor bilek güreşine tutuşuyor, biriniz çıkıyor her şeye rağmen biz buradayız diyor. Burası memleketin idaresine talip olma yeri mi yoksa spor salonu mu?Siz DEM misiniz, CHP misiniz fikriniz ne zikriniz ne bunu açık bir şekilde söyleyin de bilelim. Belediye başkanı dediğiniz adamın sayılamayacak kadar suçu var. Bir de üstüne iyilik sağlık bu şahıs Üniversite Profesörü. Kardeşim bu memlekette siyaset yapılacak binlerce yol var. Kanunlara uymak kayıt ve şartı ile bunlardan istediğini seç. Sen deve misin kuş musun?
“Saksağan kekliği görmüş bu ne güzel yürüyor bende onun gibi yürüyeyim denmiş başlamış keliği taklide. Bir süre sonra ne keklik gibi yürümüş ne de kendi kalmış böyle gülünç bir hal almış.”
Bir diğeri yaşını başını almış siyasi tecrübesi olan biri sen yaşadıklarından hiç mi ders almazsın?
Bir diğeri Karayılanın akrabası onun belediye başkanlığına getirilmesi zaten belli.
Anlatılır ki ; Sultan Abdülhamid zamanında gayr-ı müslimler bir dergi çıkarıyorlar derginin adını da kasıtlı olarak “Efendi Eşşek” koyuyorlar .Abdülhamid’in görevlileri hemen müdahale ediyorlar. “Biz sizin maksadınızı biliyoruz, sizin amacınız padişah efendimize hakaret etmek. Derginizin adını değiştirin diyorlar”Onlarda tamam diyorlar. Ertesi gün dergi yeni bir adla çıkıyor. “O ODUR”
Bunlar birbirinin aynıdır. Suç işleyenlerin cezaları bu kadar uzatılmamalıdır ki sokağa çıkılmasın kaos yaşanmasın.