Yaz fakir ayı, kış zengin ayı der iktisat teoremi. Gerçi “yaz da kış da zenginin!” der gibisiniz, doğrusunuz ama giderler bütçesinden olaya baktığınız da ne denmek istediği ortadadır…
Yazın tabirse ekmek elden su gölden misalidir fakir için. Çalışır, bulduğu her işte. İnşaatta çalışır, tarlada çalışır, dalından kopardığı her şey ekmeğine katıktır, bol bol su içer vücudunda ki su oranını dengelemek için ama karnı da doyar bu manada…
Tatil yoktur fakire, çalışmak vardır, kazanmak vardır, kış ayında da kazandıklarını harcamak vardır fakirin alın yazısında…
Bu sırada zengin için tatil ayıdır, yine bu ay zenginlerin ayıdır yani, haklısınız…
Ve gün döner, hava serinler, kazanımların kış ayı için harcanması zamanı gelmiştir. Açık olan pencereler, kapılar kapanmıştır, son redde kadar ısınmak için enerji tüketimine ihtiyaç yoktur, ta ki bıçak kemiğe dayanana kadar…
Kömürse kömür, doğalgazsa doğalgaz…
Kaçış yok!
Kömürün tonu 6 bin 500 lira… 25 kiloluk torba kömür 165 lira… Odun torbası 120 lira… Yanan soba değil, ceplerdir… Cep ise kevgirdir, cep delik, cepken deliktir fakir için kış ayı…
Doğalgazda tüm yaz bedava yaktık, hava bedava, su bedava, doğalgaz da bedava idi tüm yaz…
Ama kış geldi, yaz boyu bedavadan ucuz olan doğalgaz için artık tehlike çanları çalmaya başladı. Kışın dumanı daim tütecek olan doğalgaz bacasının ödeteceği bedel artık binleri bulacak olan rakama eşit olacak. Ve kış ayının fakir ayı olmadığının adıdır bu…
Patatesin kış ayında yenilebilir bir fiyatı olmayacağını artık herkes biliyor. Kış ayında kilosu 20 lirayı bulan patates ve soğanın şu anda kadim bir kültür olarak depolanması zamanında fiyatlar şimdiden uçuk ama alınması zorunlu bir durum… Ve cepte olmayan akrep karşısında şimdiden eriyen ve yok olan kapital ile birlikte kış ayının fakir ayı olmadığı gerçeğini bir kez daha görüyoruz.
Domatesin ateşi 10 lira ile sabit kaldı tüm yaz boyu. Kış ayında 40 lirayı göreceği kesin gözüyle bakılıyor. Konserve olarak mutfakta yerini diğer sebzelerle birlikte aldı ama, tüm yaz ateşi sönmeyen bir sebze fiyatları ile karşı karşıyaydık…
Fakir için kış ayı çok ama çok zorlu geçecek. Özellikle Sivas gibi kış ayının yaz ayı ile eşit olduğu bir ilden bahsediyoruz. 6 ay boyunca sürecek olan bir kışa girmek üzereyiz. Geceleri şu anda buz gibi olan, sabah kalktığınızda araçların camlarının şimdiden buz bağladığı bir Sivas’tan bahsederken, nisan ayına kadar sürecek olan kış soğuğu karşısında cepten çıkacak olan rakamlar “kış ayı zengin ayıdır” dedirtir.
Kuram bu, “yaz fakir, kış zengin ayı!”…
Zengin için farketmez ama fakir için ayniyle vuku bu iktisat teoreminde şimdi geçmişten geleceğe yansıyacak bir güz dönemi içindeyiz…
Fakirin cebi şimdiden sıfırladı, kış ayını nasıl geçireceğinin hesaplarını uykusuz gecelerine ekledi. Aldığı 7 bin 500 lira karşısında okutacağı çocukları, yiyecekleri yemekleri, kalacakları barınaklarının aylık hesaplarında yaz boyunca edindiği artı sermayesinin tükenmişliğine umutlarının da tükenmişliğini ekledi…
Hesap ortada; çay simit hesabı bile fakiri kurtarmıyor…
Açık olan bütçesini kapalı olan kartlarına da yansıtamıyor…
Borç için çalmadığı kalmayan kapıları bir daha dönme hesabına giren fakir için geçmeyecek bir kış ayı var önünde…
Gelecek olan yaz ile birlikte hiç olmazsa artı bir kazanç, harcanmayacak bir yakıt var…
Bekle ki gelsin şimdi bu yaz…
KÖŞE YAZILARI
Yayınlanma: 09 Ekim 2023 - 11:01
Yaz fakirin, kış zenginin
Yaz fakir ayı, kış zengin ayı der iktisat teoremi
KÖŞE YAZILARI
09 Ekim 2023 - 11:01