Herkeste olmaz lakin! Kalbi kararmışlarda mesela, gözü olup görmeyenlerde, kulağı olup duymayanlarda... Nasipsizse bir insan, gözünün önündeki nimeti fark edemez. İyiliği kötülük zanneder, çiçeği taş, güzel sözü küfür...
Olmayınca olmaz.
Kendine ve değerlerine düşmanlık kime, ne kazandırmış ki şimdiye kadar? Adı, iyi bir şekilde anılan kaç kişi var böyle? Hiç! O vakit niye bu basiretsizlik. Neden bu şuursuzca kibir? Nedendir bu kin, nefret ve cehalet?
Maneviyat mı lazım?
Başörtülüler üniversite kapılarında bekliyor mu? Kamu kurumlarında, özel sektörde çalışanın, okullarda -ilkokul dâhil- öğrencilerin başörtüsünü engelleyen var mı? Anneler asker ocaklarının kapısından geri çevriliyor mu? Hastaneye alınmayan var mı? İmam Hatiplerin kapısına kilit vuruluyor mu? Saça, sakala karışan var mı? Çocuklar yaş sınırı olmaksızın istediği camide veya Kur'an Kursunda dinini öğrenebiliyor mu? Cemaat, camiye gitmekten korkuyor mu? Dernekler, vakıflar kapatılıyor mu?
Bunların bir önemi yok mu? Yazık! Dur, dahası var.
Maddiyat mı gerek? Hizmet mi lazım?
Herkeste güzel bir iş, iyi bir maaş... Ev var, en son model araba kapıda... Tatilden tatile planlar... Eve temizlikçi, çocuğa kreş... Engelliye, yaşlıya maaş, ihtiyaç sahiplerini yardım... Yollar, havaalanları, üniversiteler, hastaneler, okullar...
Bitmedi tabiî...
Ayasofya, Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Karabağ hiçbir şey ifade etmiyor mu? Doğalgaz çıkarmak, içerideki ve dışarıdaki terörü bitirmek, Libya'da bulunmak, Afrika'ya sahip çıkmak, Kudüs'ü savunmak, mazlumlara kucak açmak, müstekbirlere kafa tutmak... Kolay işler mi bunlar? Niye yapılmadı şimdiye kadar?
Daha da var...
Silahlı kuvvetleriniz destan yazıyor. Savunma sanayimiz göz kamaştırıyor. İstihbarat teşkilatımız dünyanın her yerinde. Sağlıkta çağ atlamışız. Eğitim yatırımlarını saysan bitmez. Enerjide yükseliyoruz, ulaşımda uçuyoruz… Tarımda ve hayvancılıkta sınırsız destek...
Bu güzellikler için gece gündüz demeden çalışanlar her daim var olsunlar. Allah, emeklerini zayi etmesin, yollarını açık eylesin.
Biliyoruz ki hiç istenmese de eksik ve yanlışlar da var elbette. Emek hırsızı faiz sistemi, aile müessesesini zayıflatan kimi uygulamalar, sosyal medya çöplüğü, zinayı meşrulaştıran bazı televizyon programları, çukurda debelenen/yönünü şaşırmış bir kısım gençlik, her kötülüğün başı içki, ocaklar batıran kumar... Fertlerden kaynaklı sosyal yaralar bunlar. Uzak durmak herkesin kendi elinde... Acil olarak çözüme kavuşturulmalı... Yanlışları düzeltmek, eksikleri tamamlamak için herkes gayret göstermeli.
Geleceğimiz için...
Biraz feraset, biraz şuur; çokça maneviyat, yerlilik, millîlik... Gidecek kapımız yok, zira bu mübarek topraklar İslam'ın son kalesi...
Görmek, duymak, hissetmek lazım… Dedim ya, vicdan önemli.
Herkeste olmaz lakin!