Vakıflar Bölge Müdürlüğü binasında basın mensuplarıyla bir araya gelen Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, “Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 5 yılda bir rayiç belirlemesi ve onun üzerinden de kiralarının ayarlanması. Bakın kira artışı filan değil. Onunla ilgili bir başlıkla baş başa bulunuyoruz. Ben vakıflarla ilgili çok kısa müsaadeniz olursa bir bilgilendirme yapmak istiyorum Bir kimsenin Allah rızasını kazanmak için menkul ve gayrimenkulünü, mülk ve emlakını, dini ve haylırlı bir sosyal hizmete ebedi olarak tahsis etmektir. Yani bizden önceki dedelerimiz mallarını Allah'a adına veriyoruz diye fakire, fukaraya, yetim garibe, şehide, şehit ailesine verilsin diye bıraktıkları mallardır. Bu işleri yürütenler de aşağıda emanetçi olarak biziz görevlendirilen. Beraberce siz bizi denetleyecek. Eksiğimiz ve noksanımız varsa bizi uyaracaksınız. Ve biz de bu husus yanlış adım atmamak üzere gayret edeceğiz. Buradaki bu bugünkü toplanma amacımız da bu. Ve temeline baktığımız zaman Hazreti İbrahim'le İsmail Kabe'yi vakfettiler. Vakfın temeli o. Dikkat edin. Herkes beleşti, gider, yer, içer, bazen o götürülen Şeyler hariç. Orada kalır Kabe'yi tavaf eder. Hazreti İbrahim'in vakfıdır o. Diyorum peygamber Hazreti Muhammed (A.S.)’ın fedek arazisinde şehitlerin çocukları için, gureba için, yetimler için, bağışladığı arazisi, Hazreti Ömer'in arazisi Bütün bunlar bu vakfın kuruluşuna temel teşkil eder. Bundan dolayı da ecdadımız özellikle Selçuklu'dan sonra Osmanlı bunu sistematik hale getirmiş. Yani şu anda Vakıf Kanunu asırlardır kendi boyasına işler. Ayrı bir hukuku vardır kısa. İki şeyi var. Bizi bağlayan hepimizi. Vakfın bir duası vardır. Bir de bedduası vardır. Her kim vakfın baki kalmasına çaba gösterilse, dünyada iyiliklerden iyilerden ahirette güzel ecir ve bolca sevaba layık olur.” Dedi.
ARTIŞ DEĞİL
Güncelleme yaptıklarının altını çizen Cemal Karaca, “ Bundan dolayı da bakın altı bin lira olan yeri on üç bin lira yapmışız. Bu şekilde bir de binanın akarı, durumu, geliri yani özelde size söyleyeceğim öyle şey var. Çok şey var ki Örneğin bakın bunu atlamayacağım. Adam evlerini kiraya vermiş gelmiş benim orada bin liraya kiraya oturuyor. Bu caiz mi? Ancak buna bir Düzenleme lazım. Ben önereceğim. Sayın genel müdürümle görüşeceğim. Yasal düzenleme nedir? Üzerine gayrimenkulü tapulu malı arsası arazisi olanlara ikinci üçüncü sıraya koy. Birinci sıraya TOKİ'de yapmıyor muyuz? Mağdur olanlar ihtiyaç sahibi olanları öncelerim. Vakıf evlerinde onlar otursun. Şimdi ya izah edemiyorum ya. Bir aileden üç kişi üç aile. Boşalt, ticarete dönüşmüş yani. Eğer bir eksiklik ve yanlışlık yapmışsak ilk önce adil davrandık. Metrekaresini hesap ettik. Caddeye bakışını hesap ettik. Yani buradaki diğer komisyon üyeleri bunlar. Ben en son imza makamıyım. Komisyon üyeleri var. Öyle sıradan iş değil bu. Ve bunu teftiş müfettişlerimiz geldi. Onlar tespit ettiler çoğunu. Daha ileri gidiyorum arkadaşlar. Adam dükkanın üzerine yazmış. Vakıf dükkanı kiralık. Devre ne diyorsun sen ya? Biz sana verdik ya. Ne demek bu? Hemen işlem yaptık Bir şey mi olur? Bizim malımızın üzerinden veya milletin malı üzerinde rant elde edilir mi? Bunlara da mani olduk. Tüm bu çalışmalara rağmen arkadaşlara sözlerimi tamamlıyorum. Başta bazı sivil kuruluşlarımızın kurumlarını ve hepsinin yani yasaları tanımadığını ve bilmediğini öğrendik. Ben bu olay bir buçuk, iki ay önce başladı. Esnaf odası başkanı ziyaret ettim. Ticaret Odası Başkanı'nı aradım. Milletvekillerimizi teker teker aradım. Böyle bir artış söz konusu Ahmet Bey'e ulaşamadım o zaman. Sonra şimdi sağ olsun Ahmet Bey'le dün görüştük. Kendisine sayın vekilim sizi yanıltmışlardır. Nasıl dedi? Yüzde dört yüz artış yok mu dedi Sivas'ta esnafta dedi. Evlerde vardı. Normal dedi o. Ama şeylerde esnafta böyle bir artış yok. Atatürk Caddesi'ne gelin bakın. Teker teker gezin. Biz listeyi verelim. Listemiz hazır. Ancak dediğim gibi spesifik bazı yerler var ki köşe başının yanı. Biraz düşük vermişiz önceden. Çifte minarenin giriş Dükkanlarla içeridekileri aynı tutmuyoruz bazen. Bunun akarının gelirinin duruma göre de komisyon o şekilde karar veriyor. Yani hiç kimsenin bu noktada ne akrabası ne emri ne dayısı. Mal, bu mal, bu milletin malı. Vakfın malı dedelerinizin malı.” Artışın sebebini izah etti.
DİVRİĞİ ULU CAMİİ MAYIS’TA
Vakfın çalışmaları hakkında bilgi veren ve Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak yaptıkları çalışmalara değinen Cemal Karaca, “Tarihi eserlerimize siz şahitsiniz. En önemli şehadetin şimdi bugün bir müjdeli haber daha veriyorum. Gök Medrese bitti. Elhamdülillah. Orayı müzeye çevirdik. Ve oranın içerisine de kimse girmesin diye Gök Medrese’nin ziyaretçisi yani artık yüz binlere bağlı oldu. Dönüyoruz bugün Divriği Ulu Camii ve Darül Şifası. Nasip olursa mayıs ayının ilk haftası, vakıf haftasında eğer beyefendi Sayın Cumhurbaşkanımız katılabilirse onun şerefine o gün açılış yapacağız. Vakıf Haftası'na denk getiriyoruz.” Şeklinde konuştu.
DEVLET MEMURLARI GİDER
Yaptığı hizmetleri de dile getiren Cemal Karaca, “Devlet memurları gider. Cemal Karaca da gider. Başka biri gelir. Ancak bu yasayı yürütmek durumunda. Eğer korkutur ve ürkütür de bıraktırırsanız hem şehre yazık olur hem vakıflara yazık olur. Yani bundan ne algılanır Bilmiyorum. Yani şurada bir buçuk senesi kalmış. Emekli olacak bir adamım. Ama birbirimize saygı duymak durumundayız. Herkes birbirini sevecek diye bir şey yok. Fıtrat onu gerektirmiyor. Ama dürüst olmak durumundayız. Yiğidi öldür, hakkını gizleme. Derler bizde ve Sivas tarihinde Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarihinde bu kadar eser restore edilmemiş. Sen misin kahraman? Hayır. Para vardı. Bak kahraman ben değilim. Ben de çalıştım. Ekibim çalıştı. Cumartesi pazar çoğuna şahit olmuşsunuzdur. Gökmedrese’de ben sunum yaparım. Dışarıdan gelen misafirlere. Bu şehir bizim. Emekli olsak, ömrümüz olursa burada yaşayacağız. Onun için öyle bir hesabımız yoktur. Ve yine bu hususta bütün milletvekillerimize, özellikle Abdullah Güler Bey'e, Hakan Aksu Bey'e Rukiye Toy çok dolaştı. Bütün bakanlıklarda dolaştı. Bunun güncellenmesinin nasıl olduğunu bilgi almak istediği ve Ahmet Özyürek Bey'e mecliste tamam talihsiz bir konuşmaydı benim için ama önemli değil. Gündeme getirdi Sivas'ı. Böylece hepsiyle Görüştüm. Hepsini de izah ettim. Sizlere izah ettiğim kadar. Bu şehir hepimizin. Bu esnaflar bizim hepimizin. Kardeşlerimiz, akrabalarımız. Biri incinse biri dükkanı kapatsın, yüreğimiz acır. Böyle bir şeye girmeyiz biz.” Diyerek sözlerini tamamladı.
Tufan Özyaşın