Muzaffer Sarısözen Sivas ta Sarıhatipzadeler ve ya Saçlı Efendiler diye anılan aileye mensuptur. Sarıhatipzadeler Sivas´ta bulunan dört medresede asırlarca müderrislik yöneticilik yapmış, Osmanlı Döneminin ilk özel kütüphane ve çilehanesine sahip vakfiye sahibi,aile büyüklerinin yazılı divanları bulunan,Ulu caminin mütevellisi, hatibi yıllarca Sivas Müftülüğünü deruhte, Sivas´ın dini, idari ve ilmi işlerine hizmet etmiş Nakibül eşraf, Seyyid, alim ve ulema bir ailedir.Ayrıca Sarısözen ailesi Cumhuriyetin temelinin atıldığı 4 Eylül Sivas Kongresinin yapılmasında en büyük pay sahibidir. Muzaffer Sarısözen böyle bir ailenin mensubu olarak 1899 yılında Sivas ilinin Cami-i Kebir mahallesinde doğdu.Babası Sarıhatipzadeler´den Şeyh Hüseyin Hüsnü Efendi, annesi Zeliha Hanım´dır.5 kardeşin en küçüğüdür. İlkokulu Sivas´ta bitirdikten sonra, lise öğrenimine Sivas´ta başladı. Lise2. sınıfta iken Çanakkale Savaşına katılmak için gönüllü olarak askere gitti. Kurtuluş Savaş´ın dan sonra terhis oldu. Sivas´a döndükten sonra Türkçe müzik öğretmenliği yaptı. 1926 da Sivas Valiliği tarafından müzik öğrenimini görmesi için İstanbul Belediye Konservatuarına gönderildi. Burada 4 yıl öğrenim gören Sarısözen, bir süre, Konservatuar Müdürü Yusuf Ziya Demircioğlu´yla birlikte folklorla ilgili çalışmalar yaptı. Daha sonra Sivas´a gelerek, önce öğretmen okulunda, sonra da lisede müzik öğretmenliği yaptı. Öğretmenliği sırasında, bir yandan da halk müziği ve oyunlarıyla ilgili derleme çalışmalarını sürdürdü. Sarısözen 1930 yılının Eylül ayında Milli Eğitim Müdürü olan Ahmet Kutsi Tecer ile tanışmıştır. Tecer Sarısözen ile tanıştıktan sonra 1930 da ? Halk Şairlerini Koruma Derneği?ni kurar ve Sarısözen genel katip olur. İlk halk şairleri bayramı 1930 da yapılır ve Aşık Veysel bu şekilde ortaya çıkarılır. Bayram sonunda çıkarılan Sivas halk şairleri bayramı adlı broşüründe Sarısözen Sivas halayları başlıklı yazısını yayınlar ve halayların notalarını koyar. Bu büyük bir ihtimalle bizde halaylar hakkında yazılmış ilk notalı makaledir. Sivas´ta öğretmenliği sırasındaki çabalarından dolayı Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerince 1938 yılında Ankara Devlet Konservatuarı ( Ankara Musiki Muallim Mektebi ) folklor arşivine atandı. 1937-1951 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Türkiye´nin bir çok yöresinde derleme çalışmaları yapıldı. Bu derlemelerin çoğuna katılan Sarısözen, derlenen bu türkü ve ezgilerin arşivde bir düzen içinde saptanması, korunması ve değerlendirilmesini sağladı. Muzaffer Sarısözen´in Türkiye´deki folklora katkısı, türkü ve oyun havalarının derleme ve notaya alınmasından başka, Türkiye düzeyinde yaygınlaştırılması, tanıtılması konusunda oldu. Halk müziği ile ilgili radyo yayınları Sarısözen´in 1938´de Ankara´ya gelmesiyle, önceleri birer ikişer solo program olarak sürmüş, Milli Musiki Sanatkarları Kolu adıyla Türk Halk Müziği ve Klasik Türk Müziği birlikte yürütülmüştür. Halk müziği yayınlarının dikkatle dinlenmeye başlandığı 1938-1941 yılları arasında, müzik yayınları şefi Mesut Cemil Sel, halk müziğinden sorumlu şef yardımcısı ise Sarısözen´di. Sarısözen, o yıllarda Ankara Radyosuna gelip zaman zaman programlar yapan yöre sanatçılarını bir araya getirip ilk halk müziği programlarını başlattı. 1940 yılından sonra zamanla artan halk müziği yayınları 1941 yılının sonlarına doğru Sarısözen yönetiminde ?Biz Türkü Öğreniyoruz? ve ?Yurttan Sesler? adı altında Klasik Türk Müziği korosundan ayrılarak yayınlarını sürdürmeye başlamıştır. Bu topluluk elamanlarının sayıları gün geçtikçe artmış, böylece Türkiye Radyolarının ilk yurttan sesler korosu, Muzaffer Sarısözen´in öncülüğünde resmen kurulmuş oldu.Bu gelişmeyi çağdaş halk müziğindeki birinci kopuş ve yeniden yapılanma olarak adlandırmak yerinde olur. 1953 yılında İzmir Radyosu, 1954 yılında İstanbul ve daha sonraki yıllarda da Erzurum Radyosu yurttan sesler korosu kurulmuştur.1940´lı yıllarda radyolarda 5-10 kişiyi geçmeyen halk müziğine gönül veren profesyonellerin sayısı bugün binlere ulaşmış durumda. Muzaffer Sarısözen,bugün sesini ve sazını dinlediğimiz bir çok sanatçının öğretmeni olup, ilk Ankara´ya gelişinde Ankara Devlet Konservatuarı Folklor Arşivi´ndeki görevi sırasındayken başlattığı tarih ve halk oyunları öğretmenliğini uzun yıllar sürdürerek, pek çok öğrencinin bu alanda yetişmesini sağladı.Türkiye´nin bir çok yöresinde Mahmut Ragıp Gazimihal, Ahmet Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Halil Bedii Yönetken, Nurullah Taşkıran ve Rıza Yetişen´den oluşan derleme ekibi ile birlikte on binlerce türkü ve öykü derledi.Bunların binden çoğu Muzaffer Sarısözen notaya aldı, değerlendirdi. Türkiye´de az sayıda yapılan halk müziğine ilişkin basılı yayınların başında 1926´da İstanbul Belediye Konservatuarının yayınladığı 14 defter durumundaki ?Anadolu Halk Şarkıları? adlı kitapların dışında önemli bir yayın olarak, Sarısözen´in 1941 yılında yayınladığı ?Seçme Köy Türküleri? adlı kitabı gelmektedir. Sarısözen daha sonra, 1952 yılında ?Yurttan Sesler?, 1962 yılında günümüzde halk müziği ile ilgili önemli bir kaynak olan? Türk Halk Musiki Usülleri? adlı kitabını yayınladı. 1949-1950 yıllarında İtalya ve İspanya ile yapılan halk oyunları şenliklerine ilk kez halk oyunları ekipleri Sarısözenin başkanlığında gönderildi ve büyük başarı sağladı.1952 yılında bir bankanın kurduğu halk oyunlarını yayma ve yaşatma kurumunda da önemli görevlerde bulundu. Özellikle halk müziğine ilişkin görüşlerini çeşitli dergi ve gazete de yayınlayıp genç kuşağın halk müziğini derlenmesi, araştırılması ve tanıtılması konusunda özendirmeye çalıştı. 4 Ocak 1963 yılında Ankara´da vefat eder.Asri mezarlıkta büyük bir törenle defnedilir. (Uğur Sarısözen´e katkılarından dolayı Bizim Sivas Gazetesi adına teşekkür ediyoruz.)
KÜLTÜR
Yayınlanma: 24 Temmuz 2023 - 20:09
TÜRKÜLERDEN VATAN KURAN ADAM
Muzaffer Sarısözen Sivas ta Sarıhatipzadeler ve ya Saçlı Efendiler diye anılan aileye mensuptur
KÜLTÜR
24 Temmuz 2023 - 20:09