Ben başlığımda “Çetrefilliği” kullandım. Benim düşünceme bu daha uygun geldi. Ney mi bu çetrefil?.. “Çetrefil” bir çoğunuzun bildiği gibi “Karmaşıklık ve çözülmesi zor anlamında kullanılır, bizim dilimizde… Türk milli takımının yanı sıra birçok futbol takımımızın başında “Teknik Direktör” değişiklikleri oluyor. Nedense bu teknik direktör değişiklikleri hep aynı isimler arasında oluyor. Yani kısaca şöyle diyebiliriz. Türk futbolunda “teknik direktör döngüsü” yaşanıyor veya “hoca çetrefilliği” diye de adlandırabiliriz… Ülkemizde bir takımda hoca ayrıldığı yaşandığı zaman, genellikle hep aynı grup teknik direktörlerin isimleri anılmaya evet zikredilmeye başlanıyor. Bu durum futbolcu piyasasında bir çevrenin örnek verecek olursam; Menejerlerin pazarlama stratejisi mi? Yoksa tecrübeli ve başarılı teknik direktörlerin yeteri kadar olmamasından mı kaynaklanıyor. Türk milli takımına ne zaman teknik direktör aramaya başlasak Fatih Terim, Şenol Güneş ve Abdullah Avcı’nın isimleri zikredilir mesela… Sivasspor’da Rıza Çalımbay, Fenerbahçe’de Aykut Kocaman ve Galatasaray’da kaç defa gelip gittiğini unuttuğumuz Fatih terim zikredilir ister istemez. Bir futbol takımına teknik direktör arandığı zaman “camianın adamı” kisvesi altında önce çalışmış ve başarılı olmuş isim hemen zikredilir. Camiayı bildiğinden diye lanse edilir ama aslına bakarsanız “camianın adamı” adı altında fedakarlık beklenir, alacağı ücrette… Bana sorarsanız en önemli soru şu; Türkiye’de “hoca” yani “teknik direktör” mü? yetişmiyor… Türkiye'de futbol, tartışmalı bir spor dalı. Milyonlarca taraftarı olan ve tartışmanın hiç bitmediği bir spor dalı. Ancak bu kadar ilgiye ve tartışmaya rağmen ilerleme kaydettiğini söylemek çokta mümkün değil. Hatta son yıllarda ülkemiz futbolunun gerileme evresine girdiğini dahi söyleyebiliriz. Buna durumun meydana gelmesine neden? olarak birçok sebep saymak mümkün aslına bakarsanız. Bana soracak olursanız, akla ilk gelen nedenlerden biri, futbol sektörünün aynı yoldan giderek farklı yere varma hevesi olduğunu düşünüyorum. Aynı teknik direktörler, aynı antrenörler, benzer yönetimler, pahalı transferler, kovulmalar, plansızlıklar… Bu “Çetrefillik” ve “döngü” böyle sürüp gidiyor işte, bakalım buna kim dur diyecek….