TARAFTARMISIN, HOCA MI?..

Sivasspor ile Hatayspor arasında geçtiğimiz hafta sonu mücadelesi ve hırsı yüksek bir karşılaşma oynandı.

Her iki takımda futbolcular, deyim yerindeyse sahada basmadık yer bırakmadılar.

Kural koyuculara sormak lazım; Hangi akla hizmet Sivasspor, Hatayspor karşılaşmasını öğlenin sıcağında oynattılar.

Özellikle maraton tribünündeki taraftarları “güneşle” karşı karşıya kaldılar.

Güneşin gözlerini almasından dolayı, taraftarların sahada oynanan karşılaşmayı izlemekte zorlandıklarını gördüm.

Maçı yani sahada ki mücadeleyi izlerken, yedek kulübelerine de ara ara takıldı gözlerim.

Taraftarlar, maçı izlemekte zorlanmasına zorlandılar ama Teknik direktör Servet Çetin’de kulübede tıpkı taraftar edasında maçı izlemekle yetindi.

Yedek kulübesinde ve güneşe arkası dönük olduğu için sahayı ve oynanan futbolu da çok rahat izledi.

Hiç zorlanmadı!..

Birisinin Servet Çetin’e saha kenarın da müdahale etmesi ve yardım etmesi şart.

Kim olur bu bilmem.

Teknik Direktör Servet Çetin, maçı kendi sahasında oynadığının farkında değildi galiba, sahaya geçtiğimiz hafa sonu deplasmanda oynadığı Rizespor maçında ki oyun sistemi 4-1-4-1 şeklinde çıktı.

Evet Hocam, deplasman maçlarında tek forvetle oynadığın zaman başarılı oluyorsun.

Neden?

Çünkü, takımlar sana karşı atak oynuyorlar ve deplasman takımı olduğun için kontratak oynuyorsun. Bunda da başarılı oluyorsun.

Ama kendi saha ve seyircin önünde bu sistemde başarılı olamazsın!.

Kendi sahanda oynadığın maçlarda atak oynayacak olan takım sensin ve Sivas’a gelen takımlar kapanıyor ve kontratak oyununu tercih ediyorlar.

İşte, bu nedenle Sivasspor, kendi saha ve seyircisi önünde oynadığı karşılaşmalarda başarılı olamıyor.

Rakibini analiz etmekte ve takımı hafta içi hazırlamakta gösterdiği başarıyı nedense kulübede gösteremiyor.

Oynanan oyunu okumakta zorlanıyor. 

Oyuncu değişikliklerinde ve oyuna müdahalede geç kalıyor.

Hatayspor, karşılaşmasında da görüldü ki, oyuna hiç mücadele etmiyor.

Maçta olağan üstü çaba sarf eden Samu Saiz ve Charisis’in ayakları maçın sonlarına doğru artık gitmiyordu.

Futbolcular yorulmuştu ve yavaş yavaş oyundan düşmeye başladılar. Yoksa diri bir Samu Saiz’in maçın son dakikadasın da yakaladığı pozisyonu gole çevirmesi içten bile değildi.

Hatayspor maçı ilk değil aslında; Ankaragücü maçında da oyuna müdahalede geç kalmış ve N’jie’yi oyundan almayarak kırmızı kart görmesine neden olmuştu.

Teknik direktör Servet Çetin’in ilk hocalık deneyimi olması nedeniyle acemice davranışları olabilir. 

Sivasspor’u çalıştırdığının ve kulübede 1 numara olduğunun farkına artık varmalı, ligin 7 haftası bitti.

Karşılaşmanın oynandığı esnada yardımcı antrenörleriyle bilgi alış-verişinde bulunmaktan çekinmemeli. Bunu diğer takımların kulübesi yani teknik heyetleri çok güzel yapıyorlar.

Yardımcı antrenörlerde bu konuda teknik direktör Servet Çetin’e destek olmalı. Şimdiye kadar oynadığımız maçlarda onlarında kulübeden kafalarını çıkarttıklarını hiç görmedim.

Yardımcı antrenörler, kulübede koltuklarına gömülmüş oturuyorlar. Sanarsınız ki loca almış maç izliyorlar.

Servet Hoca ise, 90 dakika yedek kulübesinin önünde voltalayıp duruyor.

Öğrencilerinin sahada gösterdikleri mücadele ve hırsı teknik heyet hep birlikte kulübede göstermiyor.

Sahada ki futbolcu, göz ucuyla da olsa kulübeye bakar. Ne olup bitiyor diye...

Kulübede teknik direktörün ve hatta yardımcılarının tavır ve davranışları sahada ki oyuncuyu etkiler.

Kısacası, servet hoca yapısı gereği sakin olabilir ve kendi yapısını değiştiremeye bilir.

Fakat, karşılaşmalarda oyuncu değişikliklerinde ve oyuna müdahalede kendini geliştirmeli...

Taraftar edasında kulübeden maçı iz-le-me-me-li...