Tam bir yıl boyunca boğazı şiş kalacak!

6 ÇEŞME KAPANMIŞTI

Sivas merkez ve çevresinde bulunan 152 tatlı su çeşmesinden alınan numunelerin incelenmesi sonrası 6 çeşmenin suyunda Francisella Tularensis hastalığı pozitif çıkmıştı. Hasta şikayetlerinin artması üzerine yapılan bu çalışmada Sivaslı bir vatandaş geç kalan bu uygulamanın kurbanı oldu.

ATEŞLENME İLE BAŞLADI

Akdeğirmen Mahallesi’nde ikamet eden Nazife Coşkun, 40 gün önce ateş, boğaz ağrısı, eklem ağrısı sonrasında boğazında şişlik başlamasının ardından doktora gittiğini belirterek, “Doktor muayenesinin ardından 10 gün antibiyotik kullandım. Daha sonra 5 gün penisilin. Geçmeyince doktor tarafından Kulak Burun Boğaz’da hastaneye yatış yapıldı. Kan tahlillerim yapıldı, Francisella Tularensis hastalığı pozitif çıktı” dedi.

MAHALLE ÇEŞMESİNİ KULLANMA UYARISI

Bunu ardından doktorun ve Sağlık İl Müdürlüğü ekipleri tarafından hangi suyu kullandıklarını sorduklarını, her zaman mahallelerinde ki çeşme suyunu kullandıklarını söylediğini belirten Nazife Coşkun, “Doktor ve uzmanlar bana mahalle çeşme suyunu kullanmamam gerektiğini, hastalığa bu suyun sebep olduğunu ifade ettiler.” şeklinde konuştu.

ŞİŞLİK 1 YIL SÜRERMİŞ!

40 gündür hastalığının geçmediğini, biyopsi alındığını belirten Nazife Coşkun, “Ağrılarım ve ateşlenmem hiç durmuyor, yarın enfeksiyon bölümüne gideceğim. Doktorlar boğazımdaki bu şişliğin bir yıl sürebileceğini belirttiler. Bu zamana kadar hastane yollarını aşındıracağım” dedi.

FRANCİSELLA TULARENSİS HASTALIĞI

Tularemi, kemirgenlerde (tavşan, fare, sincap vb.) öldürücü nitelikte olan bu hastalığın etkeni Francisella tularensis'tir (Pasteurella tularensis). Hastalık hayvanlardan doğrudan temasla geçe¬bildiği gibi sinek ve kenelerle de taşınabilir. Kuluçka devresi, üç gündür. Türkiye'de Emen-Beyşehir ve Yukarçiğil-Ilgın (Konya) endemik bölgelerdir.

Belirtileri

Belirtileri aniden yükselen ateş, baş ağrısı, kırıklık, bulantı, kusma ve ishaldir. Türkiye'de en sık kontamine sularla bulaştığından, orofaringel tularemi ve buna bağlı olarak boğaz ağrısı, ateş, yutkunma zorluğu ve sonrasında hassas servikal lenfadenopati gözlenir. Zamanında tedavi edilmeyen lenfadenopatiler süpüre olur. Bu nedenle, tedaviye erkenden başlanması kritik öneme sahiptir. Ülkemizdeki kökenlerde antibiyotik direnci önemli bir problem değildir. Ancak bakteri yapısı itibarıyla beta laktamlara dirençlidir

Süreci

Hastalık yeri tespit edilemeyen genel mikroplanmalara sebep olabileceği gibi, deride, gözde, akciğerler¬de, ve sindirim yolunda da yerleşebilir. Dış tularemide bulaşmanın başladığı yerler eller, gözler ve ağızdır. Buralarda önce küçük bir kabarcık oluşur, sonra ur şeklinde büyüyerek parçalanır. Bulaşma yeri nedeniyle bu bölgelerdeki lenf bezleri şişer ve ağrır. İç tularemi ise, akciğer tüberkülozu ya da bağırsak nezlesine benzeyen bir seyir izler. Böylece, vücuttaki tüm lenf bezleri şişip ağrıyabilir. Ateş durumu çok değişkendir. Çoğu kez kızamığa benzer deri döküntüleri ateşi izler. Tedavi edilmeyen hastalık 2-4 hafta sürer. En sık görülen yan etkisi lenf bezlerinin iltihaplanmasıdır.
 

Gülşah Akkaş Yaman