Su'dan sebepler!

Alınmayan tedbirler dillendirildi. Yapılacak olan çalışmaların başlatılmaması hatırlatıldı ve fazlasıyla dillendirildi. 4 Eylül Barajı yapıldığı ilk günlerdeki görüntüsüne ulaştı. Mil suları şehire pompalandı, halkın tepkisi giderek arttı. Tam bu sırada su kesintileri arttı. Pusat Barajı’ndan su getirilme çalışması hızlandı, şu gün bitecek, şu gün su sıkıntısı sona erecek dendi, yetkili ve etkililerin zor günleri kamuoyunda gözlendi. Yıl sonu nihayet Pusat suyu 4 Eylül’le kavuştu ve sıkıntı sona erdi denildi. Belediye Başkanı Hilmi Bilgin o gün basın toplantısıyla bir yılı değerlendirmesini su gücüyle yaptı ve orada da ekledi, “Görüyorsunuz, Ocak 2023’ün içindeyiz ve yazdan kalma gün gibi bir hava var dışarıda. Kuraklık var!” dedi. Doğruydu, kuraklık vardı. Sadece Sivas’ta değil, ülkemizde büyük bir kuraklık vardı… O gün 3 Ocak 2023 günüydü ve Sivas’ta tam bir bahar havası vardı, ama kurak geçen günlerdi. Aradan geçen 20 günün ardından Sivas ilk kar havasıyla karşılaştı, herkes bayram etmeye başladı. Ve o 6 Şubat günü var ya, ülkemizi derinden yaralayan 2 şiddetli depremin yaşandığı ve ülkeyi her manada sıkıntıya soktuğu felaketin gününde tüm ülke yoğun bir kar yağışının içindeydi. Felaketle birlikte rahmet vardı, ne yazık ki… Ve her manada bir miladın başıydı o gün… Karlar yağdı, sonrasında yağmurlar yağdı… Felaket rahmetin bolluğunu unutturmuştu… Hayatın devam ettiği gerçeğinden hareket etmek zorundaydık, yağan rahmet bolluğu beraberinde getirdi. Göletler doldu, dereler, ırmaklar doldu, barajlar doldu… Suşehri mesela, adı gibi bir şehir oldu. Baraj doldu, kontrollü boşaltma gerçekleştirildi. Sivas suya doydu, Sivas’ta barajlar doluluk oranına ulaştı, bolluk ve bereket inşallah geçen seneki sahnenin yerini aldı… Bilmediğimiz, bilemediğimiz gelişmeler bunlar. Şikayet edilen bir anda şikayet konusu olmaktan çıkabiliyor. Biraz gülümsemek istersek: Bir köyde halk kıtlık ve kuraklık nedeniyle yağmur duasına çıkarlar, günlerce. Yağmaz rahmet. Köye bir derviş gelir, köyden geçmektedir. Herkes dervişe izzet ve ikramda bulunur, bereket duası isterler. Garibim derviş bir dua eder ve tam o sırada hava karışır, rahmet tüm köyü kuşatır, yağmur boca olur. Halk mutluluklar içindedir, ağlayanlar, birbirlerine sarılanlar derken, herkes dervişe duasının kabulü nedeniyle teşekkür için onu kucaklamaya, sarılmaya başlar. Derviş havaya girmiştir ve şöyle der: Dolu da döktürteyim mi? Allah işitendir, rızkı bol olandır, duaları kabul edendir… Rabbim dünyadaki tüm insanlığa merhamet etsin, rızkıyla gönülleri de doyursun…