SORUyorum

Malatya’da yaşayan bir depremzede ne mi söyledi? Çadırı kendi imkânımızla yeni aldık ancak sele dayanıklı değil, hiçbir çadır değil. Sular çamurlu; duş yok, lavabo yok, temiz su yok… Evlerimiz yok, sevdiklerimiz yok…   Konuşulacak çok şey var ama...   İnsanlar ruhen enkaz halindeler, bir de gerçek enkazlar var kaldırılmaya devam eden… Kıyamet orada öylece duruyor, önüne siyaset perdesi çekildi. Yaşananlar kader değil, ders niteliğindeydi.   Depremden sonra hasarlı evlerini satanlar, kira fiyatı artıranlar... Kendi vatandaşımıza sağlayamadığımız yardımı biz dışarıya o kadar güzel göstermiştik ki vatandaşımız haline geldiler. Çok şey konuşmak istiyorum ancak kalemim benim geleceğimdir!     Onca yardım topladık, halk depremzedelere evini açtı, yardım tırları gönderildi fakat görüyorum ki 40 gün geçmiş olan depremin üzerinden hâlâ çadırı ulaştırılmamış depremzedeler var. Soruyorum; Bu insanlar daha kaç gece üşüyecek? Kaç kez daha deprem ile sallanacak, günleri sel ile geçecek? Milyonlarca mülteci ağırlanırken kendi vatandaşımızı güvenli alanlara tahliye edebilecek miyiz? Güvenli ortamlarda sıcak yataklarda uyuyabilecekler mi? Uzmanların uyarıları dikkate alınacak mı?  Bina kontrolleri zorunlu hâle gelecek mi? En önemlisi ben bu sorulara cevap alabilecek miyim?