SİVASSPOR'A OYUN FELSEFESİ ŞART!.. 

Sivasspor’da Servet Çetin’in göreve gelmesine belki de hepimiz olumlu bakmıştık. 

Takımı tanıyan birisi ve yıllardır kulübün içerisinde olmasını kendisi için bir artı olarak görmüştüm. 

Sivasspor’da Servet hocanın gelmesiyle hem taktik olarak hem de oyun olarak olumlu yönde değişimler bekliyordum. 

Ama ligin 9. haftasını geride bırakmamıza rağmen, henüz takımda bir oyun felsefesi yok. 

Böyle giderse de olmayacağa benziyor. 

Sahasında henüz galibiyeti olmayan bir takımdan ne bekleyebiliriz ki? soruyorum size. 

Kendi sahasında alacağı bir galibiyet ve 3 puan, takıma moral ve motivasyon olarak önemli katkılar sağlayacak. 

Takımın özgüvenini geri getirecektir.  

Kısacası, takım ruhunun kazanılmasında büyük bir moral ve motive edici olacaktır.  

Sivasspor’un şöyle bir yakın geçmişine baktığımda, belki de sorunların en göze çarpanı olarak “futbol aklı” ön plana çıkıyor. 

Sivas’ta herkesin göz bebeği olan Sivasspor, en alt kademeden üst kademeye sıçrayan süreçte belirli bir oyun kültürüne yani felsefesine ne yazık ki sahip değil. 

Hepimiz biliyoruz ki; Avrupa’da altyapısını geliştirerek büyüyen kulüplerin pek çoğu, alt kademelerden başlayan süreçte belli bir oyun sistemi, planı ve hazırlığı içerisinde ilerliyorlar.

Bu durum takımın en genci ile en deneyimli oyuncusunun, oyun kültürü noktasındaki ve arasındaki makası daraltıyor. 

Doğal olarak, her yaş grubunda oyuncular bulundukları takımın oyun şablonu ve felsefesini alarak yetişmiş oluyor. 

Sadece Sivasspor’da değil, diğer takımlarımızda da maalesef bu durumda, istikrarsızlığın da getirdiği bir eksiklik söz konusu. 

Takımlarımzda ki teknik direktör değişiklikleri, kısa vadeli planlar, stratejiler, uzun vadedeki oluşumu derinden sarsıyor. 

Pamuk ipliğine bağlı bir düzen söz konusu oluyor, anlayacağınız. 

Her yeni gelen teknik adam, kendi oyun mantalitesini sahaya yansıtmak ister. 

Her değişiklikte saha içerisine de tesir etmesini bekleriz. 

Ama ne yazık ki, Sivasspor’da teknik direktör değişikliği saha içerisinde olumsuz yönde değişikliklere neden oldu. 

Takım, oynadığı futbolla geçmiş sezonları aratır hale geldi. 

Baktığımda; takımın başına geçen isim yani Servet hoca, beklentilerin çok gerisinde kaldı. 

Böyle giderse “hoca değişimi” kaçınılmaz bir hale doğru gitmektedir. 

Teknik direktör-takım uyumsuzluğundan kaynaklanan saha içi başarısızlıklar, maalesef devam edeceğe benziyor. 

Takımın ve hocanın başarılı olacağına taraftarlarda artık pek inanmıyor. 

Şunu özellikle ifade etmek isterim, Sivasspor’un her şeyden önce belli bir oyun felsefesine artık sahip olması gerekiyor. 

Aksi halde başarısızlıkların arkası kesilmez... 

Kalın sağlıcakla...