Sivas'ın Kangal ilçesinde bulunan Balıklı Kaplıca suyundaki "doktor balıklar" suya girenlerin hastalıklarına şifa dağıtmaya devam ediyor. Yaz aylarında yoğun ilgi gören kaplıcaya bu sezonda ilgi tamdı. Ancak Yurt dışından kaplıcaya gelen Rus sayısı azalma yaşadı.
Sivas'ın Kangal ilçesinde bulunan Balıklı kaplıca hakkında Türkiye Kaplıcalar Derneği yönetiminde bulunan Fuat Ünsal; "Rusya olayı sonrası, Rus azalması oldu ama bizim yüzde 50 oranında Rusya, Ukrayna ve Azerbaycan müşterilerimiz var. Bu sene Rusya'da olan savaştan dolayı Rus sayısı azaldı. Ancak sezonumuz dolu dolu geçti. Müşteri sıkıntımız yoktu. Rus az sayıdaydı ama bunu Türk müşteriler kapattı. Biz dünyanın her tarafına hitap ediyoruz. Kaplıcada en önemlisi doktor balıklar ve suyu. Su 37 derece ve 37 derece sıcaklıkta balık yaşamaz. 26 derece üzerinde balık ölür, fakat burada 37 derece üzerinde balık yaşıyor. Su içerisinde; selenyum, silisyum, magnezyum ve çok çeşitli minareller var. Daha açığa çıkmamış keşfedilmemiş minareller var. Suya ve balığa her hangi bir işlem yok. Türkiye Kaplıcalar Derneği yönetimindeyim. Dünyada termal her yeri gezdim. Her türlü bilgiye sahibim. Türkiye'de gitmediğim kongre olmaz. Balıklı kaplıca Türkiye'de değil, Dünyada sıralamada birinci sıradadır. Türkiye'de yetkilerin göremediğini Dünya görüyor. Dünyada eşi benzeri yok. Gittiğim her toplantıda "Doktor balık" demek ayrı bir özellik demek, bana bile ayrı bakıyorlar balıklar yüzünden. Balıklı kaplıca "Doktor balık" dediğiniz zaman Dünyadaki kaplıcayla ilgilenen herkes dikkat kesiliyor. Dünyada ikincisi yok bu suyun" ifadelerine yer verdi.
SEL BALIKLARI ÖLDÜRÜYOR!
Çamurlu sel gelmesi ile balıkların öldüğünü belirten Fuat Ünsal; "Her yıl buraya 10 defa çamurlu sel geliyor. Balıklarımız ölüyor. Ne yazık ki Devlet Su İşleri bunu seyrediyor. İnsanlar, kurumlar bu durumu seyrediyor. Bu balıklar ölüyor çoğalıyor. Aslında bir sert veya baraj yapılsa bizim balıklarımız ölmeyecek. Daha yeni selden kurtardık. Yeni yeni balıklarımız çoğalmaya başladı. Bir baraj yapılsa hiçbir sıkıntımız kalmayacak. Her seferinde bir tane balık kalmıyor. Zamanla çoğalıyor" şeklinde belirtti.
Doktor Balıklar Nasıl Keşfedildi?
Balıklı kaplıcasının tarihi rivayetinde anlatılana göre; Bir zamanlar bugünkü adıyla İstanbul'da Studios adında büyük bir hükümdar yaşarmış. Hükümdar olmasına rağmen çaresiz bir derde düşmüş ve her yanından cerahat akar bir halde ölümü beklermiş. Zenginin işi rast gelir derler ya, hükümdar olunca çare ayağına gelmiş. Goulen adında birisi onu ziyaret için İstanbul’a gelmiş. Anadolu’nun orta yerinde kutsal Michael kilisesi olduğunu ve onların olduğu bölgede kutsal bir su olduğunu, bunun kendisine şifa olacağını müjdeler. Hükümdar ve çevresindeki insanlar kafile halinde anlatılan kiliseyi ziyaret için yola çıkarlar. Kutsal suya ulaştıklarında suyun içerisinde insanların vücudunu yalayan küçük balıklar vardır ve hükümdar aynı gün kendisinde ve kafilede olan insanların şifa bulduğunu görünce, kendisine bu nimeti veren tanrıya şükür için orada bulunan küçük kiliseye neredeyse tüm servetini harcar ve oraya görkemli bir kilise inşa edilmesini emreder. Neredeyse Orta Asya’da böyle görkemli bir kilise yapılmamıştır. İnsanlar akın akın bu bölgeye geliyor, kendilerini bu şifalı suda kutsuyor, tanrıya verdiği bu nimet için şükretmeye başlamışlardır. O dönem burası insanlar için HAC yeri gibi anılmaya başlanmış. Birçok tarihçi özellikle Cyrus Theodoret eserlerinde Saint Michael kilisesinden ve bu kutsal suyundan bahsetmiştir. Bu kilise 11. yüzyıldan sonra bölgeye Türk akınlarının başlaması ile birçok insanın islamiyetle tanışmasıyla kilisenin etkisi kalmamıştır. Kilise zamanla ilgisizlik ve bakımsızlıktan yada doğal afetler sonucu yıkılarak kaybolmuştur. Bu kilise ve suyun yüzyıllarca yeri insanlar arasında bir söylenti olarak kalır ve efsane gibi yayılır. Bölgenin geçirdiği jeolojik bir olaydan ya da sebebi hakkında uydurma efsaneler olan bu yer 1917 yılı bahar aylarında sazlıklar arasında yanlışlıkla yaralanan bir köylü tarafından bulunana kadar gizli kalır. Yaralı avcı yarasını temizlemek için kayalardan aşağı doğru süzülen bir su görür. Suyu yarasına sürdüğünde suyun sıcak olduğunu keşfeder. Takibinde sazlıkların ortasında suyun toplandığını görür. Yıkanmak isterken girdiği bu sudaki küçük balıkların yarasını yaladığını yarasının kendiliğinden kapandığını görünce, şifalı olduğunu anlar. Kulaktan kulağa insanlara ulaşan bu bilgiyle kaplıca tekrardan tüm insanlığın hizmetine girer. Yunan Ortodoks kiliseleri için bu bölge kutsal su ve sudaki balıklar büyük melek Mikail tarafından kutsanmıştır. Onlar açısından manevi önemi büyüktür.
Geçmişten günümüze kadar ulaşan ve dünyada eşi benzeri olmayan doktor balıkların sel felaketleri sonrası kendilerine doktor olmaları üzücü bir durumken, şifa kaynağı olan kaplıcaya yetkiler ve vatandaşlar tarafından sahip çıkılarak eksiklikleri giderilmelidir. Dünya tarihinde ve sağlığında büyük öneme sahip olan Balıklı Kaplıca gelecek nesillere kaybolup biri tarafından bulunacak şekilde değil Sivas'ın Kangal ilçesinin Balıklı Kaplıcası dünyada eşi benzeri yok şekli ile aktarılmalıdır.
