Sivas’ın tarihi dokusunu yansıtan ve Türk evlerinin geleneksel özelliklerini barındıran Mihrali Bey Konağı, geçmişten günümüze uzanan bir hikayeye sahip. Zemin katı haremlik, depo ve kiler olarak kullanılan konak, 1 metre yüksekliğe kadar kesme taş, üst kısımları ise moloz taş, ahşap ve kerpiç malzemelerle inşa edilmiş. Uzun yıllar boyunca insanların yaşam alanı olan bu tarihi yapı, sahiplerinin İstanbul’a taşınmasıyla bir süre kaderine terk edilmiş. Ancak 2004-2006 yılları arasında yapılan restorasyon çalışmalarıyla eski ihtişamına kavuşan Mihrali Bey Konağı, tarih meraklılarının ziyaretine yeniden açılmıştır.
Mihrali Bey Konağı Tarihe Işık Tutuyor
Konağın adını taşıyan Mihrali Bey ise, Gürcistan doğumlu, 1877 Osmanlı-Rus Savaşı’nda gösterdiği kahramanlıkla tanınan Kara Papak kökenli bir halk kahramanıdır. Devletin görevlendirmesiyle Sivas’ın Ulaş beldesine yerleştirilen Mihrali Bey, bir süre Acıyurt’taki evinde yaşamış, ardından Yemen’e isyanları bastırmak üzere gönderilmiş ve orada şehit olmuştur. Onun anısına söylenen “İndi m’ola Mihrali Bey Yemene” türküsü, halk arasında hala dilden dile dolaşmaktadır. Bu türkü, Mihrali Bey’in cesaretini ve fedakarlığını ölümsüzleştiren bir eser olarak tarihe geçmiştir.
Melih Gezegen
Konağın adını taşıyan Mihrali Bey ise, Gürcistan doğumlu, 1877 Osmanlı-Rus Savaşı’nda gösterdiği kahramanlıkla tanınan Kara Papak kökenli bir halk kahramanıdır. Devletin görevlendirmesiyle Sivas’ın Ulaş beldesine yerleştirilen Mihrali Bey, bir süre Acıyurt’taki evinde yaşamış, ardından Yemen’e isyanları bastırmak üzere gönderilmiş ve orada şehit olmuştur. Onun anısına söylenen “İndi m’ola Mihrali Bey Yemene” türküsü, halk arasında hala dilden dile dolaşmaktadır. Bu türkü, Mihrali Bey’in cesaretini ve fedakarlığını ölümsüzleştiren bir eser olarak tarihe geçmiştir.
Melih Gezegen