Sivas Filistinle Dayanışma İnisiyatifi tarafından düzenlenen etkinlikte yüzlerce Sivaslı, İsrail'in saldırısı altında bulunan Filistin'e destek vermek için yürüdü.
Sivas Tren Garı'nda toplanan platforma bağlı dernek üyeleri ve vatandaşlar, ellerindeki Filistin bayrakları ve İsrail'i kınayan pankartlarla Sivas Tarihi Meydanı'na yürüdü. Sloganlar atarak yürüyen grup, Aksa Tufanı Operasyonu'nun birinci yıldönümünde Filistin'deki şiddetin sonlanmasını istedi.
Meydanda toplanan kalabalığa seslenen İnisiyatif başkanı, "1 yıl önce Gazze'ye ilk bomba düştü. O gün; bugün dünyanın en mazlum halkına en teknolojik silahlarla zulmedilmeye devam ediliyor. 50 bine yakın insan katledildi. Birleşmiş Milletler sustu, medeni batı sustu, Siyonizme köle olmuş işbirlikçi Avrupa sustu, İslam ülkeleri sustu, Arap Birliği sustu, İslam İşbirliği Teşkilatı sustu, insanlık tarihinin ürettiği tüm kavramlar iflas etti.
En acısı yeryüzündeki insanlık sustu. İnsan hakları öldü, adalet öldü, vicdan kavramı öldü, insanlık tarihinin en büyük katliamı gözümüzün içine bakarak yapılıyor. İşgalci devlet 75 yıldır yaptığı zulme Gazze'de soykırım suçunu da ekledi. 1 yıldır ekranlarda kan, parçalanmış çocuklar, sofralarımızda gözyaşı, yüreğimizde acı var. Elimiz yetmiyor, dilimizden çare yok. Gazze'de ateşlenen kıvılcım şimdi Lübnan ve Suriye'ye sıçradı, İran hedefte. Yemen bombalanıyor, direniş komutanları suikastla yok ediliyor, savaş yayılıyor, işgalci İsrail sapkın din anlayışları gereği Ortadoğu'yu büyük bir savaşa sürüklemeye çalışıyor. Bu yaşananlara karşı insanlığını kaybetmemiş batının vicdanlı insanları ayakta, üniversitede öğrenciler protestolarla Gazze'nin yanındalar. Ama tüm protestolar işgalciye karşı havalanacak bir tek uçak etmiyor. Başsız ve çaresiz İslam dünyası yaşananları sadece kınamakla yetiniyor. Bizler bugün bu meydanlarda 1 yıldır olduğu gibi zalimin karşısında, mazlumun yanındayız. Allah'ın izniyle olmaya da devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Gazze dramına sahip çıkmak için çırpınırken bizler de şehirlerimizde direnişe destek vermek, zalimlere lanet okumak için meydanlardayız" dedi.
Bahar Hızar
En acısı yeryüzündeki insanlık sustu. İnsan hakları öldü, adalet öldü, vicdan kavramı öldü, insanlık tarihinin en büyük katliamı gözümüzün içine bakarak yapılıyor. İşgalci devlet 75 yıldır yaptığı zulme Gazze'de soykırım suçunu da ekledi. 1 yıldır ekranlarda kan, parçalanmış çocuklar, sofralarımızda gözyaşı, yüreğimizde acı var. Elimiz yetmiyor, dilimizden çare yok. Gazze'de ateşlenen kıvılcım şimdi Lübnan ve Suriye'ye sıçradı, İran hedefte. Yemen bombalanıyor, direniş komutanları suikastla yok ediliyor, savaş yayılıyor, işgalci İsrail sapkın din anlayışları gereği Ortadoğu'yu büyük bir savaşa sürüklemeye çalışıyor. Bu yaşananlara karşı insanlığını kaybetmemiş batının vicdanlı insanları ayakta, üniversitede öğrenciler protestolarla Gazze'nin yanındalar. Ama tüm protestolar işgalciye karşı havalanacak bir tek uçak etmiyor. Başsız ve çaresiz İslam dünyası yaşananları sadece kınamakla yetiniyor. Bizler bugün bu meydanlarda 1 yıldır olduğu gibi zalimin karşısında, mazlumun yanındayız. Allah'ın izniyle olmaya da devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Gazze dramına sahip çıkmak için çırpınırken bizler de şehirlerimizde direnişe destek vermek, zalimlere lanet okumak için meydanlardayız" dedi.
Bahar Hızar
