Doktor Balıklar
Sivas’ın Kangal ilçesine 90 km mesafede, Hamam Deresi vadisinde bulunan bir kaplıca olan Kangal Balıklı Kaplıcası, Balıklı Çermik veya Yılanlı Çermik olarak da bilinir. Vadi içinde güneye doğru ilerledikçe, başka kaynaklara da ulaşabilirsiniz. Bunlardan en çok su vereni Kalkım Köyü’ndeki Kalkım Kaplıcası’dır. Bu kaynakta da Kangal Balıklı Kaplıca’daki gibi aynı balıklar yaşar. Kangal Balıklı Kaplıca’nın rakımı 1425 m’dir ve kaynakları kuzeyden güneye doğru sıralanmıştır. Beş farklı noktadan su çıkar. Kaplıca suyu, belli bir noktadan değil, kum taşlarının arasından geniş bir alanda yeryüzüne sızar ve dere kenarında akar. 1917 yılında bataklık olan bu yer, 1966 yılında dört havuz ve 16 odalı bir motel ile hizmet vermeye başlamıştır. Bugün ise dört bölümlü otel, altı havuz, 16 özel banyo, lokanta, market ve çay bahçesi bulunmaktadır.
Kangal Balıklı Kaplıcası’nın Sağlık Yararları
Kangal Balıklı Kaplıca, Türkiye’de sedef hastalığı ve romatizma gibi deri hastalıklarının tedavisinde ünlü bir kaplıcadır. Bu kaplıcanın özelliği, suyunun kimyasal bileşimi ve içindeki balıklardan kaynaklanır. Kaplıca suyu 35.5 derece sıcaklığında ve çeşitli hastalıklara iyi gelen kimyasal maddeler içerir. Yöre halkı bu suyun şifalı olduğunu bilir ve bunu tüm dünyaya duyurmak ister. Ayrıca kaplıca suyundaki balıklar, insanların vücuduna gelip hastalıklı bölgeleri temizler. Bu da balıkların hastalıkları iyileştirdiği inancını yaygınlaştırır. Kaplıcanın bu yönü, araştırmacıların fiziksel, kimyasal, jeolojik, biyolojik ve klinik veriler toplamasına neden olmuştur. Kaplıcaya gelen birçok cilt hastası (hem yurt içinden hem yurt dışından), havuzda ‘Balık-Su’ tedavisi alıp iyileştiklerini söyler. Kaplıca, 2003 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından “Sağlık Tesisi” olarak onaylanmıştır. Kaplıca suyu, romatizma, sinir sistemi, kemik ve kas hastalıkları, kadın hastalıkları, böbrek taşları (içerek) ve psikolojik rahatsızlıklar gibi hastalıklara faydalıdır. Ama en çok sedef hastalığı olanlar kaplıcayı tercih eder. Bu tedavide balıklar, suyun yumuşattığı sedefli bölgelere gelir. Yumuşayan deriyi balıklar yiyerek temizler, küçük bir kanama olur ve yara, su ve güneş ışığı ile iyileşir. Bu işlem, iltihaplı hastalarda da iltihabın akmasını sağlar. Bazı hastalıklarda sürülerek kullanılan selenyumun, yara iyileşmesinde etkili olduğu bilinir. Türkiye dışından gelen gözlemciler ve bu suyu deneyen hastalar, balıklardan memnun kaldıklarını ve hayal kırıklığına uğramadıklarını bildirirler.
Kaplıca suyunda yaşayan ve ‘Doktor Balıklar’ olarak adlandırılan balıklar, nörolojik ve romatizmal hastalıkları olan insanların kaplıcaya gelmesine sebep olur.
Gülşah Akkaş Yaman