Divriği'nin meşhur sivil mimarisinin en nadide örneklerinden biri olan Ayanağa Konağı, 1838 yılında Karamahmud oğlu Mehmed Ağa tarafından yaptırılmıştır. Bölgenin ustalarının yanı sıra Sivas ve Trabzon'dan da ustaların el emeğiyle inşa edilen bu görkemli konak, Divriği'nin eski evleri arasında öne çıkan bir başyapıttır.
Zaman içinde sekiz ayrı kapı numarasına sahip hale gelen konak, aslında tek ve bütün bir yapı olarak inşa edilmiştir. Orijinal planında selamlık, mabeyn ve harem olmak üzere üç ana bölümden oluşan konak, günümüzde sadece selamlık bölümünün bir kısmı restore edilerek ziyarete açıktır.
Ayanağa Konağı'nda Gezebileceğiniz Yerler:
Selamlık: Konağın misafirlerin ağırlandığı ve resmi işlerin yürütüldüğü ön kısmıdır. Günümüzde selamlık sofasının bir kısmı restore edilerek ziyarete açıktır.
Başoda: Selamlığın en önemli odası olan başoda, konukların ağırlandığı ve sohbetlerin yapıldığı geniş bir mekandır.
Kış Odası: Isınma ihtiyacının karşılandığı ve ailenin bir araya geldiği samimi bir mekandır.
Kahve Ocağı: Misafirlere kahve ikram edilen ve sohbetlerin yapıldığı küçük bir odadır.
Yaz Odası: Mevsimsel olarak kullanılan ve ferah bir atmosfere sahip odadır.
Ayanağa Konağı'nı Özel Kılanlar:
Ahşap İşçiliği: Konağın her köşesinde ustalıklı ahşap işçiliğinin izlerini görebilirsiniz. Özellikle tavan süslemeleri ve pencere çerçeveleri oldukça dikkat çekicidir.
Tarihi Atmosfer: 19. yüzyıldan kalma bu konak, sizi Osmanlı döneminin atmosferine ışınlayacak ve o dönemin yaşam tarzı hakkında fikir verecektir.
Divriği Mimarisi: Bölgenin özgün mimari özelliklerini taşıyan konak, Divriği'nin tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
Ayanağa Konağı, Divriği'nin tarihi ve kültürel zenginliğini keşfetmek için ideal bir yerdir. Bu eşsiz konakta geçmişe bir yolculuk yapmak ve unutulmaz bir deneyim yaşamak için sizleri de Ayanağa Konağı'na bekliyoruz.
Musa Demir