Sivas'ın zengin tarihine tanıklık eden yapılardan biri olan Şems Camii, zamanın izlerini üzerinde taşıyan minaresiyle dikkat çekiyor. Bu tarihi yapı, geçirdiği süreçte birçok değişikliğe uğrasa da, minaresinin özgünlüğü sayesinde hala geçmişin izlerini günümüze taşıyor.
Zamanın İzleriyle Örgülenmiş Bir Yapı
veya 19. yüzyıla tarihlendirilen Şems Camii minaresi, kesme taşların ustalıkla bir araya getirilmesiyle inşa edilmiş. Şehrin gelişimine paralel olarak minare de bazı değişikliklere uğramış olsa da, aslına sadık kalınarak yapılan restorasyon çalışmaları sayesinde özgünlüğünü korumuş.
Mimari Bir Şaheser
Minarenin kare kaide üzerinde yükselen silindirik gövdesi, köşelerindeki pahlanmalar sayesinde sağlam bir yapıya sahip. Yarım silindir biçimli taş bilezikler ve kademeli olarak genişleyen şerefe altı profilleri, minareye zarif bir görünüm kazandırıyor. Demirden yapılmış şerefe korkulukları ve kurşunla kaplı sivri külah ise yapının tamamlayıcı unsurları arasında yer alıyor.
Tarihi ve Mimari Değer
Şems Camii minaresi, sadece estetik bir yapı olmakla kalmıyor, aynı zamanda Sivas'ın tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası. Kesme taşların özenle işlendiği minare, yüzyıllar boyunca ayakta kalmayı başarmış ve şehrin siluetine özgün bir karakter katmış.
Korunması Gereken Bir Miras
Bu eşsiz yapı, yapılan her türlü restorasyon ve bakım çalışmasıyla gelecek nesillere aktarılması gereken bir miras. Şems Camii minaresi, sadece Sivas için değil, aynı zamanda tüm Türkiye için önemli bir kültürel değer taşıyor.
Sivas'ın gizli hazinelerinden biri olan Şems Camii minaresi, tarihi dokusu ve mimari özellikleriyle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Bu eşsiz yapı, geçmişle geleceği bağlayan bir köprü olarak varlığını sürdürüyor.
Melih Gezegen