İş dünyasının nabzını yakından tutan Türkiye’de İş Dünyası dergisi, Mahkeme Sohbetleri’nin 14’üncüsünü gerçekleştirdi. Kimya ve kozmetik sektöründen önemli isimlerin katıldığı buluşmada; kimya endüstrisindeki son gelişmeler ve yenilikler ele alınırken birçok alanda olduğu gibi kimyada da markalaşmanın önemine dikkat çekildi.
Türkiye, kimya ve kozmetik sektörlerinde hızla büyüyen ve gelişen bir ülke olarak dikkat çekiyor. Kimya sektörü; petrokimya, boya, sentetik elyaf, gübre ve soda gibi geniş bir yelpazeyi kapsarken, kozmetik sektörü ise parfümler, cilt bakım ürünleri gibi çeşitli alt kategorilerde faaliyet gösteriyor. Son yıllarda, Türkiye’nin kozmetik sektörü hem iç pazarda hem de ihracatta önemli bir büyüme kaydediyor. 200’e yakın ülkeye ihracat yapan Türk kozmetik sektörü, özellikle genç nüfusun ve artan kişisel bakım bilincinin etkisiyle hızla büyüyor. Ayrıca organik ve bitkisel ürünlere olan talebin artması, sektördeki çeşitliliği ve yenilikçiliği teşvik ediyor. Türkiye’nin stratejik konumuna bakacak olursak, yüksek kaliteli üretim kapasitesi ve lojistik avantajları, ülkemizi uluslararası pazarlarda rekabetçi bir oyuncu haline getiriyor. Bu dinamik ve yenilikçi sektör hem büyümeye devam ediyor hem de tüketicilere geniş bir ürün yelpazesi sunuyor.
Sektöre 18 yıl önce giriş yaptıklarını söyleyen Şengül Ekincioğlu, “Kurucumuz Ünal Bey aslında bir mobilya üreticisi ve Tiffany adında kurduğu markası ile ihracat yapıyordu. Sonrasında bir yurt dışı gezisinde kendisine Lut Gölü’nün çamurundan kozmetik yapması tavsiye ediliyor. Kendisi Türkiye’ye döndükten sonra araştırmalar yapıyor ve en doğru kil yataklarının kendi topraklarında olduğunu anlıyor. Bunun üzerine çalışmalar yapıp kil hammaddesini kozmetiğe kazandırıyor, tüketicisiyle buluşturuyor. 2006 yılında ise Ezel Kozmetik firmasıyla Dermokil markasını kuruyor” diyerek firmalarının sektöre nasıl giriş yaptığını anlattı.
Ekincioğlu, Dermokil’in genel olarak kişisel bakım ürünleri üzerine kurulduğunu ancak bulaşık temizliği konusunda da girişimlerde bulunduklarını söyledi. Ekincioğlu, “Temizlik konusunu bulaşık temizliğine yansıtmak istedik ve Tems markamızla bir bulaşık kapsülü yaptık. Ürünümüzü şu anda sahada tüketicilerimize sunarak raflarda yerimizi aldık. En önemli özelliklerimizden birisi anti malador etkisiyle kötü kokuyu yok ediyoruz. Yani yıkama bittikten sonra artık o kötü kokuyu hissetmiyorsunuz. Bir de ekstradan kireç çözücü ve parlatıcı koymanıza gerek yok” dedi.
Yüzde 100 yerli üretim ve marka olarak fabrikalarının Sivas’ta, pazarlama satış ofislerinin İstanbul’da olduğunu belirten Ekincioğlu, Türkiye genelinde yerel ve ulusal zincir kozmetik ve marketlerin hemen hemen hepsinde yaygınlaştıklarının altını çizdi. İhracat olarak da Orta Doğu, Avrupa ve Arap ülkelerinde birçok ülkeye satış yaptıklarını söyleyen Ekincioğlu, “Azerbaycan, Ürdün, Filistin, Irak gibi ülkelerle anlaşma yapıldı ve sevkiyatlarımız devam ediyor, Türkiye olarak da sektörümüz önemli bir konumda. Biz aslında şu anda Çin’deki, Güney Kore’deki makineleri Türkiye’ye getiriyoruz. Yani oradaki trendleri buraya getiriyoruz ve burada kendimiz üretim yapıyoruz. Hatta burada yaptıklarımızı onlara ihraç ediyoruz” dedi. İHA
Türkiye, kimya ve kozmetik sektörlerinde hızla büyüyen ve gelişen bir ülke olarak dikkat çekiyor. Kimya sektörü; petrokimya, boya, sentetik elyaf, gübre ve soda gibi geniş bir yelpazeyi kapsarken, kozmetik sektörü ise parfümler, cilt bakım ürünleri gibi çeşitli alt kategorilerde faaliyet gösteriyor. Son yıllarda, Türkiye’nin kozmetik sektörü hem iç pazarda hem de ihracatta önemli bir büyüme kaydediyor. 200’e yakın ülkeye ihracat yapan Türk kozmetik sektörü, özellikle genç nüfusun ve artan kişisel bakım bilincinin etkisiyle hızla büyüyor. Ayrıca organik ve bitkisel ürünlere olan talebin artması, sektördeki çeşitliliği ve yenilikçiliği teşvik ediyor. Türkiye’nin stratejik konumuna bakacak olursak, yüksek kaliteli üretim kapasitesi ve lojistik avantajları, ülkemizi uluslararası pazarlarda rekabetçi bir oyuncu haline getiriyor. Bu dinamik ve yenilikçi sektör hem büyümeye devam ediyor hem de tüketicilere geniş bir ürün yelpazesi sunuyor.
Kimya sektörü Mahkeme Sohbetleri’nin gündeminde
Böylesine önemli bir sektörde yaşanan gelişmelere ışık tutmak için harekete geçen Türkiye’de İş Dünyası dergisi, bu ayki Mahkeme Sohbetleri’nin odağına ‘Kimya ve Kozmetik’ sektörünü aldı. Konunun uzman isimlerini aynı masa etrafında buluşturan dergi, ihracat başta olmak üzere, sektördeki gelişmelerden, makineleşmenin sektöre olan katkısına kadar birçok önemli konuyu ele aldı. Toplantıda, kimya sektöründe markalaşmanın ihracatta büyük bir önem taşıdığına dikkat çekildi. Kozmetik sektörü açısından ise doğu ve batı kültürünün bakış açılarının farklı olduğuna vurgu yapılarak, “Doğu’da beyazlaşma, batıda bronzlaşma” cümlesinin altı çizildi. 14’üncüsü gerçekleştirilen, Türkiye’de İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak ve Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz’in moderatörlüğünde düzenlenen Mahkeme Sohbetleri’ne, Akyüz Plastik Yönetim Kurulu Üyesi ve İKMİB eski Başkanı Murat Akyüz, ZBS Boya Genel Müdürü Fatih Ahmetoğlu ve Dermokil Ulusal Zincir Satış ve Planlama Müdürü Şengül Ekincioğlu katıldı.“Bulaşık temizliği ürünlerinde adımlar atıyoruz”
Ekincioğlu, Dermokil’in genel olarak kişisel bakım ürünleri üzerine kurulduğunu ancak bulaşık temizliği konusunda da girişimlerde bulunduklarını söyledi. Ekincioğlu, “Temizlik konusunu bulaşık temizliğine yansıtmak istedik ve Tems markamızla bir bulaşık kapsülü yaptık. Ürünümüzü şu anda sahada tüketicilerimize sunarak raflarda yerimizi aldık. En önemli özelliklerimizden birisi anti malador etkisiyle kötü kokuyu yok ediyoruz. Yani yıkama bittikten sonra artık o kötü kokuyu hissetmiyorsunuz. Bir de ekstradan kireç çözücü ve parlatıcı koymanıza gerek yok” dedi.
Yüzde 100 yerli üretim ve marka olarak fabrikalarının Sivas’ta, pazarlama satış ofislerinin İstanbul’da olduğunu belirten Ekincioğlu, Türkiye genelinde yerel ve ulusal zincir kozmetik ve marketlerin hemen hemen hepsinde yaygınlaştıklarının altını çizdi. İhracat olarak da Orta Doğu, Avrupa ve Arap ülkelerinde birçok ülkeye satış yaptıklarını söyleyen Ekincioğlu, “Azerbaycan, Ürdün, Filistin, Irak gibi ülkelerle anlaşma yapıldı ve sevkiyatlarımız devam ediyor, Türkiye olarak da sektörümüz önemli bir konumda. Biz aslında şu anda Çin’deki, Güney Kore’deki makineleri Türkiye’ye getiriyoruz. Yani oradaki trendleri buraya getiriyoruz ve burada kendimiz üretim yapıyoruz. Hatta burada yaptıklarımızı onlara ihraç ediyoruz” dedi. İHA